s

Seyahatname

0 üye
Elçi Hasan Beg ile birlikte seyahatine devam eden Nikitin, Kazan, Uslan, Orda ve Saray'ı rahatça geçip İtil Irmağı'nın bir kolu olan Buzan Suyu'na girdi ve burada Astarhan hâkimi Kâsım Sultan'a bağlı Türk Tatarların saldırısına uğradı. Çıkan çatışmada içlerinden bir kişi öldürülmüş, eşyalarını taşıyan küçük tekne de yağmalanmıştır. Mallarını kaybeden Nikitin İtil Irmağı'nın mansabına ulaştığında ikinci bir facia ile karşılaştı. Bu kez gemisi karaya oturdu ve Türk-Tatarların yağmasına maruz kalarak neredeyse her şeyini yitirdi. Daha sonra Nikitin ve arkadaşlarının denize açılmalarına izin verildi. Derbent'e yaklaştıklarında ise fırtınaya yakalandılar ve sahip oldukları iki tekneden biri parçalanarak kıyıya vurdu. Bir Kafkas halkı olan ve Dağıstan'ın batısında yaşayan Kaytaklar gelerek mallarına el koyup, Nikitin ve yanındakileri tutsak ettiler. Becerikli bir elçi olduğu anlaşılan Hasan Beg, Bulat Beg isimli bir ulakçıyı Şirvanşah hâkimi Ferruh Yesara göndererek mallarının gasp edildiği haberini iletti. Bunun üzerine Ferruh Yesar da kayınbiraderi olan Kaytak hâkimi Halil Beg'e tutsakları serbest bırakmasını bildirdi. Esaretten kurtulan Nikitin ve beraberindekiler Şirvanşah hâkiminin otağına giderek şükranlarını sundular. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen Nikitin Rusya'ya geri dönmeyi düşünmedi. Bununla birlikte seyahat asıl gayesi olan ticari kazanımlardan ilişkisiz hale geldi.
Ortaçağ İslam medeniyeti tüm yönleriyle aydınlatılmaya muhtaç bir alan olarak karşımızda durmaktadır..
Sayfa 35 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Şiz şehrinde Zerdüştlerin, alevleri doğu ve batıya yükselen tapınakları vardır. Bu tapınağın kubbesinin üzerinde gümüşten yapılmış bir hilal bulunmakta ve bu hilal oranın tılsımı sayılmaktadır..
Sayfa 62 - Kronik KitapKitabı okudu
İlk kışı Junnar'da geçiren Nikitin hava şartlarından şikâyet etmiş, dört ay bovunca aralıksız yağmur yağdığını ve buna bağlı olarak her tarafın çamur olduğunu belirtmiştir. Hindistan'da pirinç ve nohut yetiştirildiğini gözlemlemiş ve hindistan cevizi ile daha başka bitkilerden şarap imal edildiğine şahit olmuştu. Seyyah Hindistan'da at bulunmadığının, daha çok sığır ve manda yetiştirildiğinin farkına varmıştı.
Görünüşe bakılırsa Rus tacir İran'da birtakım maddi kazanımlar elde edip bir at satın almış ve yüz ruble ödeyerek bu atı Hindistan'a götürmeyi başarmıştı. Nikitin Hindistan'da gördükleri karşısında şaşkınlığını gizleyememişti: “Halkın tamamı çıplaktır. Başlarında örtü yoktur, göğüsleri açık ve saçları tek örgüdür. Tamamı göbekleri açık şekilde dolaşmaktadır. Her yıl çocuk doğururlar ve çok sayıda çocukları vardır. Erkek ve kadınların hepsi zencidir. İnsanlar beni takip ettikleri için bir yere gidemiyorum. Beyaz insanlara şaşkınlıkla bakıyorlar." diyerek Hinduları ayrıntılı bir şekilde tanımlamış, acayip adetleri, yaşam tarzları ve çok tanrılı inanç sistemlerine mahsus dinsel ritüelleri yüzünden onları şiddetle tenkit etmiştir.
Nikitin'in doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte Tver şehrinde dünyaya geldiği ve seyahatine buradan başladığı malumdur. Rusya'dan ayrıldığı tarih ancak eserinde zikrettiği kayıtlardan çıkartılabilmektedir. Rus tacir yukarıda da ifade edildiği gibi, 1468 yılında Tver'den hareket etmiş ve İtil Irmağı yoluyla Novgorod Limanı'na ulaşmıştı. Burada Moskova Knezi III. İvan'ın Şirvanşahlara gönderdiği elçi ile karşılaştı ve knezin Hasan Beg adındaki bu elçi ile birlikte Şirvanşah hâkimi Ferruh Yesar'a doksan tane akdoğan gönderdiğine şahit oldu.
Reklam
380 öğeden 281 ile 290 arasındakiler gösteriliyor.