Her çağ, her toplum kendi ötekiler'ini yeniden yaratır. Dolayısıyla, dural bir şey olmayan kendinin ya da öteki'nin kimliği, tekrar tekrar elden geçirilen tarihsel, toplumsal, düşünsel, siyasal bir süreçtir; tüm toplumlarda bu süreç, bireyler ile kurumların katıldıkları bir çekişme olarak ortaya çıkar.