s

Sosyal Bilimler

3 üye
FelsefePsikolojiSiyaset Bilimi
...elinizdeki kitap, toplumsal varlıklar olarak varoluşumuzun başından beri mevcut olan özgeci itkilerin, toplumsal fenomenlerin mümkün olmasını sağlayan biyolojik koşul olduğunu gösteriyor: Eğer özgecilik yoksa toplum fenomeni de olmaz. Üzücü olan şu ki toplumlarımızın mevcut koşulları bu doğal biyolojik özgeciliğin gerçekleşmesini baltalıyor; doğal itkilerimizden, iletişim ihtiyacımızdan, ortak bir kültürel ortama aidiyet isteğimizden filizlenen toplumsal hayatımızın mahvını getiriyor.
Sayfa 23 - Metis BilimKitabı yarım bıraktı
İnsanlık, insanlar arasındaki etkileşimlerin toplamından doğan tek bir birleştirici bütünleyici sistemdir. (...) Şimdiye kadar yeryüzündeki değişik halkların kültürel yaşamının kendi özgül kesinliklerini koruyan sınırlara odaklanmış olması, olsa olsa insanlığımızın henüz kendisiyle yüzleşmemiş olduğunu, insan olmak denen şeyi tüm bedenimiz ve ruhumuzla henüz üstlenmediğimizi gösterir.
Sayfa 39 - ÖnsözKitabı yarım bıraktı
Reklam
Arzu gerçekten yaşamın temel unsuru, elemanı gibi, neredeyse özü gibi görünüyor.
Bir de şunu düşünmenizi istiyorum, her şeyi anlamak zorunda değilsiniz. Anlamak yalnızca dünyayla ilişkimizin bir düzeyinden ibaret, tümü değil.
Baştan söylediğim gibi anlama yalnızca bir düzeydir. Bir tabloyu gördüğümde onunla bir ilişki kurmam, coşkusal bir ilişki, estetik bir bir ilişki, bir sevinç, bir haz ilişkisi kurmam, herhalde tabloyu anlamamdan önce gelir, değil mi?
Rönesans adamları çok hoş adamlardır, çoğu delidir bunların, özellikle Kepler. Çok duygusal adamlardır; dine inanır gibi görünürler, aslında inanmıyorlardır. Kullandıkları bütün temalar hayata dair, ilahi temalardır. İşte İsa, Tanrı filan... Ama buna karşın bu ilahi temalara ihtiyaçları vardır. Bir tür özgürleşme için ihtiyaçları vardır.
Reklam
74 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.