1977'de Ortadoğu tarihinin en ibretlik hikayelerinden biri yaşandı....Arap-İsrail Savaşı 'na öncülük eden Mısır, İsrail'le kendi başına buyruk bir barış görüşmesi girişiminde bulundu.Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat 19 Kasım 1977 Cumartesi akşamında Kudüs'e geldi.Ertesi sabah, Kurban Bayramı namazını Mescidi Aksa'da kıldı.Sedat, 20 Kasım günü İsrail Parlamentosu Knesset'te dünyayı hayrete düşüren o ünlü konuşmasını yaptı ve İsrail'i devlet olarak tanıdığını duyurdu...
Mısır İsrail 'i tanıyan ilk Arap devleti olmuştu.(!) Akabinde 1979'da imzalanan Camp David Barış Antlaşması ile iki ülke uzlaşma yoluna gitti...
Anlaşma yürürlüğe girdi, sözler tutuldu.Fakat Enver Sedat 1981'de kendi ordusuna mensup subaylar tarafından öldürüldü.Bu ölüm, İngilizlerle el sıkışarak Arap hilafeti kurma hayaliyle Yahudi yerleşimcilere Filistin'in kapısını açan Hicaz valisi Şerif Hüseyin 'in oğlu olan ilk Ürdün Kralı I.Abdullah'ın 1951'de Kudüs 'te bir Cuma namazı çıkışında bir Filistinlinin suikastine kurban gitmesini hatırlatıyordu.
"Büyük Peygamberin haber verdiği gibi
Sen cezanı çekerken
En vahşi taşların arkasına saklansan bile
Taşlar olduğun yeri haber verecek
Çünkü sen taşı bile yakacak kadar kinlisin ey Yahudi"
°
Kısaca Ortadoğu denilerek özetlenen sorunların asıl adı, tarihin en eski iki ulusunun , Yahudilerin ve Farisilerin, bu coğrafyanın tarihini paranteze almalarıdır. Selçuklu - Osmanlı aklı, yani bizim kavimler üstü tarihimiz, tecrübemiz, aklımız bu parantezin içinde sıkışıp kalmıştır, mahpustur.
Düşmanlar, dostlardan daha çok birbirine benzer.İran, İslâmî İsrail'dir.Siyonistler nasıl " Yahudi Soykırımı"nı kullanarak bir devlet sahibi olduysa ve politikalarına mazlum Musevîlerin acılarından bir dokunulmazlık zırhı ürettilerse ; İran da "Kerbela Soykırımı" nı merkeze alarak ulusal kimliğini inşa etti, aynı şeyi yaparak bugüne kadar geldi.Kırım yaşamış bir soydan geldiğini iddia edenlerin gözlerine baktığınızda, acının ve kibrin, göz ve kirpik gibi ayrılmaz olduğunu görürsünüz.Yahudiler ve Farisiler, acıda ve seçkinlikte de rakiptirler.Yarışırlar, bağrışırlar, tehditler savururlar, ama savaşmazlar.
°°°
💢 İsrail Kara Harekatı Komutanı ;
“Kassam bizi 2 kez tuzağa düşürdü. Gün boyu birliklerimizin rahatça ilerlemesini sağladı. Ardından özel savaşçıları ile saldırarak iletişim bağımızı kesti. Çok sayıda askeri aracımız imha oldu. Askerlerimizin cesetlerini El Nasr Mahallesinde
bırakmak zorunda kaldık. Artık 2 seçenekle karşı karşıyayız ; ya sağ olarak çekileceğiz yada öleceğiz”
Elhamdulillah