"Bilim ve teknolojinin yüceleştirme ve aşkın Tanrı'nın yersiz olma temsilinde transhğmanizm, kendini seküler bir proje olarak dinin yerine konumlandırır."
Sonsuzluk, insanoğlunun en büyük arzusu. Kutsal kitaplar insanın cennetten kovulup dünyaya sürgün edilmesinin ebedî olarak var olma arzusundan kaynaklandığını anlatır. Ayrıca pek çok din ise ölümden sonra hayatın devam edeceğini söyler. Dolayısıyla insan bir şekilde ölümsüzdür. Ancak geçilmesi gereken bir eşik vardır ve bu eşiğin ismi ölümdür. Peki insan ölümün bir yok oluş olduğuna inandığında sonsuzluk arzusu ortadan kaybolur mu? Asla. Dünyanın ötesinde bir cennet olduğuna inanmayan insanoğlu sonsuzluğu bu dünyada yaratmanın peşine düştü. Bu arayışın adı ise transhümanizm: insanlık sonrası.
Transhümanizm, insan bilincinin bedenden ayrıştırılıp bir bilgisayara aktarılabileceğini kabul eder. Böylece insanlar modern tıbbın güçlü kılmaktan aciz kaldığı insan bedeni yerine daha güçlü teknolojik bedenlere sahip olabilirler. Eğer bilincin makineden makineye taşınması mümkünse ölüm artık kaçınılmaz olmaktan çıkmıştır. Ancak, cennetin taşlarıyla cehennemin yolu döşeniyorsa bizi gelecekte nasıl bir cehennem bekliyor?
İnsan genomu bir tapınak değildir; yapacağımız kalıcı değişiklikler özgürlüğe ve insan mutluluğuna yöneldiği müddetçe yasaklanmaları için hiçbir sebep yoktur, hatta bilakis teşvik edilmeleri gerekir.
Ülkemizin hâlâ yabancı kaldığı ancak insanlığın geleceği noktasında ciddi bir etken olan transhümanizm çalışmalarının geçmişi, şimdisi ve geleceği hakkında yazılmış bir çalışma. Sormadığımız sorular ve bir kısmının cevapları bu kitapta.
Teknoloji ne kadar ileri gidebilir? İnsanın ürettiği değer insanı yok edecek raddeye gelebilir mi? Bilinç maddesel bir şey mi? Bilinç aktarımını mümkün kılmak için verilen uğraşın arkasındaki sebep nedir? Post-modern dünyada "gerçek" nedir? Kendi olarak bu dünyada var olmaya çalışan ama bir yandan da kendine yabancılaşan insanın hikayesi sona mı eriyor?
Soru, cevap ve daha fazla soru için...
Maalesef beklentimi pek karşılamadı, Transhümanizm den biraz çıkılmış gibiydi ilk başlarda iyi olsa da sonlara doğru biraz sıkıldım. Ortalama bir kaynak.
Kitap transhumanizmin felsefi kökenlerini ortaya koyarken transhumanist bir hedef olarak tekillik iddialarının teolojik bir yoruma dönüştüğüne dikkat çekiyor. İnsana ölümsüzlüğü ve cennetsel bir geleceği vaat eden transhumanizmin hedef ve İçeriklerinin dini konularla da ilgili olması nedeniyle de dinsel bir nitelik taşır gibidir. Yazar bu konuda mevcut teorileri ve tartışmaları ustalıkla bir araya getirmiş. Tanrının gökyüzü krallığını yeryüzüne indirme motivasyonu ile ortaya çıkan hümanizm, bakalım modern dönemde transhumanizmle bu kez tanrının vaad ettiği krallığı yeryüzüne indirmeyi başarabilecek mi?