Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Arda Aslankaya

Arda Aslankaya
@ArdaAslankaya
Doğmuş olduğum için beni affedin -Osamu Dazai
Sabitlenmiş gönderi
Bu aptallar cennetinde bile bu kadar aptalı pek azdır.
Reklam
Beynimiz ve bedenimiz, ölçülü olan, öldürücü yahut tehdit edici olmayan riskleri sever.
Tüm canlılar biyolojik ihtiyaçlarına yönelik davranışlar ekseninde bir hayat yaşarken; bizim birçok amaçsız görünen, varlık nedenimizden kopuk, anlamsız diyebileceğimiz faaliyetimiz var.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mesela klinik depresyon dediğimiz ağır seyreden depresyon gibi durumlarda elbette ki tedavileri takip etmek ve ilaç kullanmak gerekiyor. Fakat bunun dışında, bizi kronik sorunlara götürecek birçok yolu engelleyen en sihirli reçetelerden birisi, bedeni hareket ettirmek.
Fiziksel olarak hareket etmek, hayatta kalma olasılığını ve hastalıklara karşı savaşma kabiliyetini arttırıyor. Aynı zamanda hareketsizlik de canlıların kanser gibi hastalıklara yakalanma riskini bir şekilde arttırıyor.
Reklam
Bazen uyku saatlerinizi değiştirin. Bazen kahvaltıyı atlayın. Kimi zaman akşam, kimi zaman öğlen yemeyin. Birkaç gün vejetaryen, birkaç gün vegan olun; birkaç gün de et ve hayvansal ürünlerle beslenin.
Günlük faaliyetlerimizde ve zihinsel süreçlerimizde rutinden kaçmamız, arada bir sistemi şaşırtacak beklenmeyen değişikliklere izin vermemiz gerekir. Az, çeşitli ve aralıklı yemeyi ele alalım. Yemek listenizi incelikli bir şekilde tasarlayıp sıkı bir şekilde buna bağlı kalmanız, her gün aynı saatte mesai gibi belli yiyecekleri tüketmeye çalışmanız, bir süre sonra bedeninizde ve zihinsel donanımınızda stres oluşturabilir.
İnsan bedeni oturmak ve hareketsiz kalmak için tasarlanmamıştır. Hareketsizlik bizi hasta eder.
Arda Aslankaya
Bir kitabı okumaya başladı
İFA: İnsanın Fabrika Ayarları
İFA: İnsanın Fabrika AyarlarıSinan Canan
8.6/10 · 192 okunma
Arda Aslankaya
Bir kitabı yarım bıraktı
%11 (31/260)
İrade Eğitimi
İrade EğitimiJules Payot
8.1/10 · 28,7bin okunma
Reklam
108 syf.
7/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Lüzumsuz Adam
Lüzumsuz AdamSait Faik Abasıyanık
7.7/10 · 7,8bin okunma
Bineyim bir Boğaziçi vapuruna günün birinde. Bebek'le Arnavutköy önlerinde arka taraftaki oturduğum kanepeden kalkayım, etrafıma bakayım; kimseler yoksa, denizin içine bırakıvereyim kendimi.
-Ulan! Serserilikten vazgeçmedin gitti. Serserilikten değil, kendimden vazgeçtim ama dert anlatamıyorum. Kimisi: -Bilirim seni, hınzır, gene kimin peşindesin kim bilir? diyor. Kendi peşimi bile bıraktım.
Yedi senedir bu sokaktan gayri, İstanbul şehrinde bir yere gitmedim. Ürküyorum. Sanki döveceklermiş, linç edeceklermiş, paramı çalacaklarmış -ne bileyim bir şeyler işte- gibime geliyor da şaşırıyorum. Başka yerlerde bana bir gariplik basıyor. Her insandan korkuyorum. Kimdir bu sokakları dolduran adamlar? Bu koca şehir, ne kadar birbirine yabancı insanlarla dolu. Sevişmeyecek olduktan sonra neden insanlar böyle birbiri içine giren şehirler yapmışlar? Aklım ermiyor. Birbirini küçük görmeye, boğazlaşmaya, kandırmaya mı? Nasıl birbirinden bu kadar ayrı, birbirini bu kadar tanımayan insanlar bir şehirde yaşıyor?
Ne bir kadın yüzüme bakar, ne bir portakalın beş kuruştan yirmi beş kuruşa fırlaması beni ilgilendirirdi. Beş kuruşa yerdim. Yirmi beşse portakala da veda!
128 syf.
7/10 puan verdi
·
43 günde okudu
Derin Devlet
Derin DevletKolektif
6.5/10 · 59 okunma
1.470 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.