Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Uluslararası İlişkiler

Profil
Devletlerarası ilişkiler bütün diplomatik merasimlere, su yüzünde görünen bütün nezaket kurallarına rağmen güçlü devletin güçsüz olana isteklerini kabul ettirmesi esasıyla yürür. Bunun bilinen bir istisnası yoktur. Eğer milletler arası düzende zayıf olanlar, gücü yetersiz olduğu halde bazı yaşama alanlarını koruyanlar varsa bu ülkeler ya güçlüler arasındaki rekabetin kaçınılmaz sonuçlarından faydalanıyorlar veya kendilerini ezmesi muhtemel kuvvetin bu durumu daha kârlı saymasının meyvesini yiyorlar. Kısacası, bir devletin diğeriyle münasebeti kendi hakkını doğrudan doğruya arama ilkesinden başkasını taşıyamaz.
Sayfa 165
Bugün Uluslar Neden Başarısız Oluyor?
"Bugün uluslar başarısız oluyor çünkü bu ulusların sömürücü kurumları insanların tasarruf, yatırım ve yenilik için duydukları teşvikleri sağlamıyorlar. Sömürücü siyasal kurumlar sömürüden çıkar sağlayanların gücünü pekiştirerek bu ekonomik kurumlara destek sağlıyorlar. Bu başarısızlığın kökeninde, detayları farklı koşullar altında farklılık gösterseler de, daima bu sömürücü ekonomik ve siyasal kurumlar var. Bu başarısızlık Arjantin, Kolombiya ve Mısır'da göreceğimiz gibi, pek çok durumda yeterli ekonomik faaliyetin olmayışı biçiminde kendini gösterir çünkü siyasetçiler kaynakları sömürmekten ya da kendilerini ve ekonomik eliti tehdit edecek her türlü ekonomik faaliyeti bastırmaktan son derece memnundular. Birazdan ele alacağımız Zimbabwe ve Sierra Leone gibi bazı uç örneklerde sömürücü kurumlar yalnızca yasa ve düzeni değil, en temel ekonomik faaliyetleri de yok ederek devletin tamamen acze düşmesine yol açarlar. Sonuç ekonomik durgunluktur ve - Angola, Kamerun, Çad, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Haiti, Liberya, Nepal, Sierra Leone, Sudan ve Zimbabwe'nin yakın tarihinin gösterdiği gibi- iç savaşlar, kitlesel boyuttaki zorunlu göçler, kıtlıklar ve salgınlar bu ülkelerin çoğunu 1960'larda olduklarından daha yoksul hale getirmiştir."
Sayfa 357 - Doğan Kitap Yayınları
Reklam
Çemberi Kırmak
" Tıpkı İngiltere'deki Görkemli Devrim, Fransız Devrimi ve Japonya'daki Meici Restorasyonu gibi Botsvana, Çin ve Birleşik Devletleri'nin güneyi de tarihin kaderden ibaret olmadığının canlı örnekleridir. Sömürücü kurumlar kısırdöngüye rağmen kapsayıcı kurumlarla değiştirlebilir. fakat bu süreç ne kendiliğinden gerçekleşir ne de kolaydır. Bir etkenler birleşimi, özellikle de bir kritik dönemecin reform için baskı yapan geniş tabanlı bir koalisyonla ya da diğer elverişli mevcut kurumlarla birlikteliği, genellikle bir ülkenin daha kapsayıcı kurumlara büyük hamleler yapması için gereklidir. Ayrıca biraz şans da önemlidir, çünkü tarih daime olumsal bir rota izler."
Sayfa 405 - Doğan Kitap Yayınları
Kısırdöngü
"Sömürü biçimi değişti fakat ne kurumların sömürücü doğası ne de elitin kimliği değişti."
Sayfa 336 - Doğan Kitap Yayınları
Matbaanın Yasaklamanın Sebebi
"Kitaplar fikirlerin yayılmasına sebep olur ve böylece nüfusu kontrol altında tutmak güçleşir."
Doğan Kitap Yayınları
Luddistler (Makine Kırıcılar)
"Sanayileşmenin tek kaybedeni aristokrasi değildi. El becerilerinin yerini makineleşmenin aldığı zanaatkarlar da sanayinin yayılmasına karşı çıktılar. Pek çoğu bu durum karşısında örgütlendi; ayaklandılar ve geçim şartlarındaki gerilemeden sorumlu tuttukları makineleri tahrip ettiler. Onlar "Luddistler"di(makine kırıcılarıydı) ; bu sözcük bugün teknolojik değişime karşı direnişle eşanlamlı hale geldi. 1733'te dokumacılığın makineleşmesindeki en önemli ilerlemeIerden biri olan "atkı mekiği"ni icat eden John Kay'in evi 1753'te Luddistler tarafından yakıldı. İplikçilikteki en önemli ilerlemelerden biri olan iplik eğirme makinesinin mucidi James Hargraves de benzer bir muamele gördü. (*Makine Kırıcıları:Kendilerini sömürenlerin makinalar olduğuna inandıkları için "Makine Kırıcılık yapan, adını iki makineyi tahrip eden Letcesterli dokumacı Ned Ludd'dan alan Ludizm anlayışının savunucuları)
Sayfa 200 - Doğan Kitap Yayınları
Reklam
Zenginliğin Ve Yoksulluğun İnşası
"Siyasal gücü kontrol edenler sonunda güçlerini rekabeti sınırlandırmak, pastadan alacakları payı arttırmak ve hatta ekonomik ilerlemeyi desteklemek yerine çalıp yağmalamak için kullanmayı kendileri için daha yararlı bulurlar."
Sayfa 94 - Doğan Kitap Yayın
Hukukun Üstünlüğü?
"Hukukun üstünlüğü, tarihsel bir perspektifle ele aldığınızda gayet tuhaf bir kavramdır. Neden yasalar herkese eşit muamele etsin?Hukukun üstünlüğü de yasaların basitçe bir grup tarafından bir başka grubun haklarına tecavüz etmek için kullanılmaması demektir."
Sayfa 321 - Doğan Kitap Yayınları
Zenginliğin Ve Yoksulluğun İnşası
"Bugün var olan dünya eşitsizliğinin nedeni, bazı ülkelerin 19. ve 20. yüzyıl boyunca Sanayi Devrimi’nden, getirdiği teknolojilerden ve örgütlenme yöntemlerinden faydalanabilmesine karşın diğerlerinin buna imkân bulamamasıdır."
Sayfa 266 - Doğan Kitap Yayınları
Zenginliği Ve Yoksulluğu Anlamak
"Televizyonu kontrol edemeseydik, hiçbir şeyi kontrol edemezdik."
Sayfa 437 - Doğan Kitap Yayınları
Reklam
Zenginliği Ve Yoksulluğu Anlamak
Otoriter rejimler genellikle özgür bir medyanın öneminin farkındadır ve onunla mücadele etmek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Bunun uç bir örneği Peru’daki Alberto Fujimori rejimidir. (...) bağlılıklarını kazanmak için... bir yüksek mahkeme yargıcı ayda 5 bin ila 10 bin dolar ediyordu. (...)Fakat sıra gazetelere ve televizyon kanallarına geldiğinde meblağlar milyonlarla ifade ediliyordu."
Sayfa 437 - Doğan Kitap Yayın
Düşük Eğitim Düzeyine Sahip Fakir Ülkeler
"Hiçbir zaman hayatta ne yapmak istediklerini keşfedecek fırsatları olmadığı için şimdi az eğitim görmüş birer çiftçi olarak çalışan,yapmayı istemedikleri şeyleri yapmaya zorlanan ya da askere alınan pek çok potansiyel Bill Gates’leri ve belki de bir ya da iki Albert Einstein’ları vardır."
Sayfa 79 - Doğan Kitap
Önem taşıyan küçük farklılıklar
"Kurumları aynı olan iki toplum yoktur; her birinin farklı adetleri, farklı mülkiyet hakları sistemleri ve öldürülen bir hayvanı ya da başka bir gruptan çalınan ganimeti paylaşmak için farklı yöntemleri vardır ve olacaktır. Bazıları yaşlıların otoritesini tanıyacak, bazıları tanımayacaktır; bazıları erken evrede belirli bir siyasal merkeziyet düzeyine erişecek, bazıları erişemeyecektir. Toplumlar sürekli olarak ekonomik ve siyasal çatışmalara maruz kalacak ve bu çatışmalar belirli tarihsel farklılıklar, bireysel roller ya da yalnızca rastlantısal etkenler nedeniyle farklı biçimlerde çözüme kavuşacaktır."
Sayfa 105 - Doğan Kitap
İşe yaramayan kuramlar
"Ortadoğu'da İslam dini ve yoksulluk arasındaki ilişki büyük ölçüde düzmecedir."
Sayfa 64 - Doğan Kitap
Osmanlı
"Nasıl Latin Amerika'nın siyasal ve ekonomik kurumları 500 yıl boyunca İspanyol sömürgeciliği tarafından şekillendirildiyse, Ortadoğu'nunkiler de Osmanlı sömürgeciliği tarafından şekillendirildi."
Sayfa 116 - Doğan Kitap
256 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.