Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Ve evrenin genişlemesi bittiginde bütün yıldızlar ya­vaşlayacak ve havaya atılmış bir top gibi durup evrenin ortasına düşmeye başlayacaklar. Ve artık bütün yıldızla­rı görmememiz için bir neden olmayacak çünkü hepsi gi­derek daha da hızlı bir şekilde etrafımıza düşüyor olacak ve yakında dünyanın sonunun gelecegini bileceğiz çün­kü geceleyin kafamızı kaldırıp gökyüzüne baktığımızda karanlık olmayacak, sadece düşmekte olan milyarlarca yıl­dızın parlayan ışığı olacak. Tabii bunu kimse görmeyecek çünkü dünya üzerinde kimse kalmayacak. Muhtemelen insan nesli o zamana ka­dar tükenmiş olacak. Ama eğer hala yaşayan birileri var­sa bile onlar da göremeyecek çünkü ışık o kadar parlak ve sıcak olacak ki herkes yanarak ölecek; tünellerde ya­şıyor olsalar bile.
Sayfa 20 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Yıldız sistemleri ışın yayma güçlerini yitirdikten sonra da varlıklarını sürdürürler; yani önce yavaş bir için için patlama sürecine boyun eğerler, daha sonra da giderek hızlanıp, müthiş bir süratle küçülürler ve bir kara delik görünümünü alıncaya kadar çevrelerindeki tüm enerjileri yutarak dıştan içe doğru eğilip, kıvrılan sistemlere dönüşüp, bizim bildiğimiz anlamda tükenmek bilmeyen bir yansıma ve sonsuz bir potansiyel enerji kaynağı olarak bildiğimiz dünyayı içlerine çekerek yok ederler.
Sayfa 109 - Doğu Batı Yayınları – 2. Basım ~ Nisan 2003, ANKARAKitabı okudu
Reklam
Dünya üzerindeki tüm atomlar ya Büyük Patlama'nın artıkları ya uzun süre önce ölmüş yıldızların parçaları ya da kozmik ışınlardır. Kendi yıldızımız er geç ölünce, bu atomlar uzaya geri dönüp, yeni bir güneş sisteminde tekrar yoğunlaşacaklardır. Ne muhteşem bir geri dönüş değil mi?
Spagettileşme
Bir kara deliğin olay ufkuna erişen her şey, bir daha asla görülemeyecek şekilde içine emilir. Bu sürece "spagettileşme" denir. Kütle çekimi o kadar güçlüdür ki kara delik, talihsiz nesneyi (örneğin bir uzay gemisi veya astronotu) uzun ince bir çubuğa dönüştürür ve spagetti makarnayı emerek yutar gibi içine alır.
Lowell’in Mars’lıları iyi ve umut kaynağı, hatta biraz da tanrı benzeri yaratıklardı. Wells’in ve Welles’in Dünyalıların Savaşı’ndaki kötü niyetli yaratıklarsa Lowell’inkine benzememektedir. Her iki görüş de halkoyuna gazetelerin pazar ilaveleri ve kurgu bilim kitaplarıyla aktarıldı.
Eğer bir göktaşı bulursanız, bu 470 milyon yıl önce parçalanmış dev bir asteroide ait olabilir. Bu asteroit, Ordovisiyen Dönemi'nde Dünya'ya yağmur gibi kondrit yağmasına neden olmuştu. Parçaların çoğu halen düştükleri yerde duruyor ve günümüzde bile Dünya'ya düşen göktaşlarının çoğunluğunu oluşturuyorlar.
Reklam
Venüs Çölmüş :)
Eğer Venüs bataklıklarla kaplı bulunsaydı, su buharı çizgilerini tayfında görmek mümkün olurdu. Oysa 1920 yılı dolaylarında Mount Wilson Gözlemevinde denenen ilk spektroskopik araştırmalarda, Venüs bulutlarının üzerinde su buharı izine hiç rastlamadı. Bulutları üzerinde ince silikat tozunun döşendiği Venüs’ün, böylece çöle benzer, kurak bir yer olduğu anlaşıldı.
Sayfa 130Kitabı okudu
Hepimiz (büyük oranda) yıldız tozuyuz.
İnsan vücudu yaklaşık 20 farklı element içerir. Bunların büyük bir kısmı eski yıldızların içinde oluşmuştur.
“Uzaklardaki şeyler karşı hiç bitmez bir arzu yiyip bitiriyor beni. Yasak denizlere açılmak hoşuma gidiyor...”
66 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.