"Eskiden seni o şekilde düşünürdüm, biliyor musun? Güneş gibi. Kendi şahsi güneşim. Benim için bulutları öyle güzel ayırıyordun ki."
İçini çekti.
"Bulutları halledebilirim. Ama bir tutulma ile savaşamam."
Tana arkadaşlarıyla bir partiye gider. Sonra gözlerini açtığında her yerde cesetler görmeye başlar. Bir odaya girer ve orada iki zincirli kişi vardır. Aidan ve Gavriel. Onları ordan çıkarır ve birlikte buzkentin yolunu tutarlar. Buradan sonrası asıl heyecanlı zaten. Vampirliğin salgın olarak görüldüğü bir dönem yazılmış. Buzkent denilen yerlerde karantina bölgeleri. Soğukluk evresi denen şey de ısırılıp varmpir olmadan önceki evre. Kitap bence gayet güzeldi. Fazla uzatılmış olmasına rağmen insanı sıkan bir yanı yok. Özellikle sonu çok güzel bağlanmıştı. Sadece Tananın değil arkadaşlarının ve ailesininde hayatlarından kesitler var. Vampir kitaplarının az olduğu bu zamanlarda bence okunmalı diye düşünüyorum. Bildiğiniz vampirli kitaplar varsa da lütfen önerin bu postun altına. Memnun olurum. Kitapla kalın... :))