Etraf kapkaranlıktı. Yalnızca kemanı duyuyordum. Tellere dokunan arşe, Juliek'in ruhuydu adeta. Hayatını çalıyordu. Tüm hayatı tellerin üzerinde akıyordu. Kaybolmuş tüm umutları. Yanmış geçmişi, sönmüş geleceği. Bir daha asla çalamayacağını çalıyordu.