Dünyayla vedalaşma duygusunu yüreğinin derinliğinde hissetti. Birden göğsünde bir sıkışma ve yanmayla sarsıldı. Nefes alamadı. Dayanılmaz bir ağrı ve sol kolundan parmaklarına doğru hızla indi. Kalp krizi geçirdiğini biliyordu. Alnında soğuk terler birikti. Komodinin üzerindeki el ziline uzanmak istedi ama gücü yetmedi. Aslında buna isteği de yoktu. Gözleri tekrar dışarı kaydı. Güneşe doğru uçan Leylekleri görür gibi oldu. Kedisinin üzerindeki eli aniden yere düştü.
Vapurun kalkmasına yakın elvedalar başladı. Bizimse vedalaşacak kimsemiz yoktu. Elvedalar bile, salon mobilyaları gibi, ancak dünyalığı yolunda olanların kendilerine peşkeş çekebilecekleri bir lükstür.