Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yedi Tepe İstanbul

Profil
İstanbul dedik de özendik geldik Kaldırım taşma uzandık kaldık Canımızı verdik harçlık kazandık Onu da elimden aldın İstanbul
Aşinadır gözüm sana Gönlüm ise daima yabancı İlk defa karşılaşırız ve Vurulurum yedi tepene bir daha
Reklam
Bitti.(19022024)
Birden anlamı değişiyor sayfaların üstelik tek bir satır eklemeden bütün hikaye alt üst oluyor. Biz hayatın makul çocuklarıyız aşk hariç.
Sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikâyem olsun diye... Bıktım, ardımda yarım kalmış hikâyeler taşımaktan çünkü bizzat ben yarım kalmış bir niyetim. Anlamlarını bilmeden dinleyip sevdiğimiz şarkılar varya işte biz böyleyiz sesin kıvrılıp büküldüğü yerde ıslanıyor gözlerimiz...Hayat, sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer. Yersen...
Bir şeylerin yerine birbirimizi koyduk, birbirimiz kadar değerli şeylerin yerine. Olmadı, artık şimdi kimse sığmaz oraya. ... Şimdi seni düşünmemeyi öğreniyorum. Yine de sen iyi misin?
Niye gittim sanki. Sanki dönünce her şeye yeniden başlamak mümkünmüş gibi...
Reklam
Söz istemeyen haller vardır ya onları nasıl anlatacağız, içimizi nasıl boşalttacağız?
"Hayatımızın örgüsünü yapan üzüntülerin arasından bir sevinç parıltısı, neşeli bir ışık geçer ya, o öyle girdi hayatımıza, öylece yitip gitti işte."
Fatih'in türbesinde yaşanmıştır
Fatih'i çok seviyordu.. Fatih Sultan Mehmet'in kabrine doğru yaklaştı duasını yaptı. Kısa bir trans halinden sonra gözyaşları içinde Fatih'in ruhuna şunu söyledi "madem korumayacaktın niye fethettin?" Hüzünlüce oradan ayrıldı. (Bir hak dostu)
Ama İstanbul yalnızca bir şehir değil, henüz yazılmamış bir romandır.
Sayfa 42
Reklam
Şehrin ve hayatın içindeki mezar taşlarının, tıpkı yavaş yavaş unutulan ölülerin hatıraları gibi, eskidikçe toprağa batıp kaybolduklarını sanki ilk o farketmiştir.
"Boğaza düşen arabadan nasıl çıkılır?"
Eğer yüzme biliyorsanız, yukarıya, denizin yüzeyine vardıysanız şehrin bütün hüznüne rağmen Boğaz'ın ve hayatın ne güzel olduğunu da hemen farkedeceksiniz.
Kuledibi Bölgesi
Şahkulu Mahallesi 1950'lere kadar büyük oranda değişmeden kaldı. Şahkulu Mahallesi'nin uzun yıllar muhtarlığını yapmış Sayım Çavuş; Yahudi apartmanlarındaki kapıcıların genelde Erzincanlı Türkler olduğunu söylüyor. Apartmanlar boşalınca kapıcılar buralara akrabalarını yerleştirmiş, sonunda Erzincanlıların sayısı Yahudileri geçmiş.
Sayfa 93 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.