Kapitalist, satın alınmış olan emek gücüne, birincisi, kendi değerini, ama ikincisi, geçici olarak ve kapitalistler sınıfı arasında paylaşılması şartıyla kendi elinde kalan bir artık değeri ürettirir. Yani burada fazladan bir değer üretilir, elde edilen değerin toplam tutarı artar. Kiralama işleminde durum tümüyle farklıdır. Kiraya veren, kiracıyı ne kadar kazıklarsa kazıklasın, her zaman, zaten elde bulunan, daha önce üretilmiş olan emeğin bir aktarımı söz konusudur ve kiracı ile kiraya verenin birlikte sahip oldukları değerlerin toplam tutarı geçmiştekiyle aynı kalır.
Bu konut kıtlığı, bugüne özgü bir şey değil; hatta, daha önceki tüm ezilen sınıflardan farklı olarak modern proletaryaya özgü olan bir sıkıntı bile değil; aksine, tüm zamanların tüm ezilen sınıfları bu sıkıntıyı çekti. Bu konut kıtlığını sonlandırmanın tek bir aracı var: çalışan sınıfın egemen sınıf tarafından sömürülmesine ve ezilmesine tümüyle son vermek.
Reklam
Nefes nefese insanlar. Kafalarında işleri. İşler. Alacak - verecek. Giyim - kuşam. Yeme - içme. Gezinti. Konut sorunu. İşsizlik. Fiyatlar. Can güvenliği.
- Ne yapalım… - altı üstü insan hepsi. Parayı seviyorlar, ama hep vardı bu… İnsanoğlu parayı sever, neden yapılmış olursa olsun, - deridenmiş, kağıttanmış, bronzdan ya da altından, fark etmez. Ama havailer… Ne yapalım… ve bazen merhamet duygusu temas ediyor kalplerine… bildiğin insan işte… özetle, öncekileri hatırlatıyorlar… sadece konut sorunu bozmuş bunları…
Sayfa 156 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 12. Basım Mart 2023
Büyük modern kentlerin genişlemesi, bu kentlerin belirli kesimlerine, özellikle merkezi konumlu bölgelere yapay ve çoğu kez çok büyük ölçüde artan bir değer vermiştir… Sonuç olarak, işçiler, kentlerin merkezinden dış mahallelere sürülmekte; işçi meskenleri ve genel olarak küçük meskenler nadir, pahalı ve çoğu kez bütünüyle elde edilemez bir hale gelmekte, çünkü bu koşullar altında daha pahalı konutlar ile çok daha iyi bir spekülasyon alanına kavuşan yapı sanayii, ancak istisnai olarak işçi konutu yapmaktadır.
"Günümüzde beş kişi bin kişiye yetebilecek kadar ekmek üretebilir. Bir tek kişi iki yüz elli kişi için pamuklu, üç yüz kişi için yünlü, bir kişi için ayakkabı üretebilir. Toplum iyi bir biçimde yönetildiğinde, çağdaş bir insanın tarih öncesi insanından çok daha rahat bir yaşam sürdürmesi gerektiği söylenebilir. Ama durum böyle midir acaba? Sorunu irdeleyelim. Bugün Birleşik Devletler'de yoksulluk içinde yaşayan on beş milyon insan vardır,bu yoksulluk sözcüğünden benim anladığım, besin ve konut yetersizliğinden işgücünün düşmesidir. Bugün Birleşik Devletler'de, bizim sözümüz ona İş Kanununa karşın çalıştırılan üç milyon çocuk vardır. On iki yıl içinde bu sayı iki katına ulaşmıştır. Şimdi size, topluma yön verenlere soruyorum: 1910 sayım sonuçlarını neden yayımlamadınız? Bu soruya sizin adınıza ben karşılık vereyim, yayımlamadınız çünkü bu rakamlar sizi korkmuştu. Sefaletin istatistikleri, zaten oluşmakta olan devrimi iyice hızlandıracaktır."
Reklam
238 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.