*Kör Baykuş, yansıtma ödevim için yazdığım inceleme. Ne diyor Sadık Hidayet? Al bu benim çocukluğum, ergenliğim, gençliğim. Al bu benim yalnızlığım, hayallerim, düşlerim, melankolim. Al bu benim sevgim, aşkım, cinselliğim. Al bu benim bedenim, ruhum bu benim başladığım yere döndüğüm çemberim. Çocukluğum bitmiş İstanbul'a doğru koşuyor muyum?
230 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yabancı'nın Ruh İkizi: Zamanımızın Bir Kahramanı
İnceleme Öncesi Giriş Notu: Bu incelemeyi okumak yerine izlemeyi tercih ediyorum diyenler için: youtu.be/GgjrYfYkuOs Bir anti-kahramandır Peçorin, atsan atılmaz, satsan satılmaz, sevsen sevilmez. Ne yakın hissedebilirsin kendini ne de uzak. Bir parça sendendir bir parça da çok çok uzaklardan. Yani sizin anlayacağınız bir acayip
Zamanımızın Bir Kahramanı
Zamanımızın Bir KahramanıMihail Yuryeviç Lermontov · Sosyal Yayınları · 20024,508 okunma
Reklam
95 syf.
5/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitapla ilgili düşüncelerime geçmeden yazarla ilgili ufak bir bilgi vermek istiyorum; İran Edebiyatının en iyi psikoloji roman yazarı olan Sadık Hidayet 1903 yılında Tahran’da doğmuştur. Fransız Lisesi’nden mezun olduktan sonra Avrupa’ya gitmiştir. Diş hekimi olmak isteyip mühendislik okuluna gitmiş fakat bunu yarıda bırakıp ülkesine dönmüş ve
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,7bin okunma
95 syf.
·
Puan vermedi
Her sayfası afyon kokan , başı sonu belli olmayan, karakterlerin birbirine dönüştüğü, 88 sayfalık oku oku bitmeyen bir kitap Kör Baykuş. Kalemdanlar yapıp boyayan kahramanımızın ağzından yazılan kitap, kahramanımızın odasındaki bir oyuktan dışarıdaki bir kadınla bir ihtiyarı görmesiyle başlar.Günlerce gördüğü siluetin hayaliyle yanarken, bir gece
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,7bin okunma
Birkaç gün önce bana bir dua kitabı getirdi, üzeri bir karış tozla kaplı. Ama ne bu kitap, ne de o aşağılık adamların elinden kafasından çıkmış başka kitaplar, yazılar, düşünceler giderdi derdimi. Onların o yalanlarına, o saçmalıklarına ne ihtiyacım vardı? Ben kendim geçmiş nesillerin bir toplamı değil miydim, onların tecrübeleri bana miras kalmamış mıydı? Geçmiş, bende benimle yaşamıyor mu? Ama hiçbir vakit ne mescit, ne ezan, ne abdest, ne ağız çalkalamalar, ne de kendisiyle Arapça konuşmamız gerekli tek kudretli, yüce ve mutlak varlık karşısında dürüst ya da hilekâr olmak beni etkilemedi.
"Sanki çok derin bir uykuya gömülmüştüm ve böyle bir rüya görebilmek için de gerçekten derin bir uykuya dalmış olmak gerekirdi. O uykunun o sessizliği benim için ebedi bir hayatın işareti gibiydi. Çünkü ezelde ve ebedde konuşma yoktur."
Reklam
237 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.