Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
556 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Enternasyonalizm-Natüralizm ve Devrim
Emile Zola öldüğünde işçiler cenazesinde “Germinal, Germinal” diye bağırmışlardı. Sömürülenlerin sesi olan Zola ölümüyle dahi devrime ışık olmaya devam etmiştir. Tam bağımsız ve gerçekten demokratik bir ülkenin dürüst bir yurttaşı olarak yaşamak isteyenlerin sesi 19.yüzyılda olduğu gibi 21.yüzyılda da kısılmaya defaatle çalışıldı. Bu amansız mücadele bitmeyecek.Toplumsal yaraların sebeplerine kör kalınmaya devam… ‘’Sefalet bu işin fıtratında var’’ -İnsan güçlü olmadığı zaman akıllı olmak zorundadır. -Kentleri ateşe verin, insanları kırıp geçirin, her şeyi kökünden kazıyın, bu çürümüş dünyadan hiçbir şey geriye kalmadığı zaman yerine daha iyisi biter belki. -Pırlantadan alınmayan vergi, kitaptan alınıyordu; çünkü pırlanta alandan değil, kitap okuyanlardan korkuluyordu. -“(....) kanımı donduruyorlar, sinirlerimi felç ediyorlar. Ufuklar genişliyor, ışık yükseliyor ve gökyüzü aydınlanıyor, onlar alçakça bir yaşam içinde yediklerini sindiriyorlar; ışıktan rahatsız olan baykuş gözlerini kapatıyorlar, rahatsız edilmekten ve yataklarında öğleye kadar geviş getirerek yatamadıklarında feryat ediyorlar. (....) Şimdi zaman cesur ve enerji dolu devrimci insanların zamanıdır. (....) Benim, güzellik ve mükemmellik gibi bir kaygım yok kesinlikle. Büyük yüzyıllarla alay ediyorum. Benim tek kaygım yaşam ve mücadeledir.
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,8bin okunma
95 syf.
·
Puan vermedi
Spoiler olabilir.
BU ROMAN, DAHA ÇOK, SESSİZCE KATLANILAN BİR ACININ İFADESİDİR. Bu kitabı otobüste bitirdim. Yanlış yerde okumuşum, bitirdikten sonra kafama cam kırıklarının battığını hissettim. Kendimi her an bir arabanın önüne atabilirdim. "Ben ne okudum?" Eminim, bu kitabı okuyan her kişi aynı düşüncede olacaktır. Kör Baykuş'ta olay, zaman ve mekandan bağımsızdır. Hikayemizin başkahramanı, -adını bilmediğimi şimdi fark ettim- baba, amca, hurdacı, mezarcı bu kişiler aslında tek kişidir. Esrarengiz güzel kadın ve kahramanın eşi de aynı kişidir. Kitabı okurken birkaç ipucudan olayın özünü kavramaya çalıştım ama finale geldiğimde yine şok oldum. Beni şaşırttığı, yanılttığı ve sonuna kadar kafamı kurcaladığı için okumaktan pişman olmadığım bir kitap oldu. Kitabı okul kütüphanesinden almıştım ve birçok cümlenin altı çizilmişti. 2002 basımdı. Benden bir yaş küçük olan bu kitabı okurken bu zamana kadar kitabı okuyup cümleleri içinde hisseden insanları düşününce içim acıdı, nedenini bilmiyorum sadece bu satırları yazan yazarın intihar ederek dünyayı terk etmesi ve okuyuculardan da böyle düşünen insanlar olabileceğini biliyorum. İnsan bazen böyle düşünen kişilere destek olmak istiyor, güç vermek istiyor. Onlara bir şey söylemek istiyorum; Sizin yıldızınız çok uzakta olabilir, karanlık ve pek önemsiz olabilir hatta hiç olmayabilir, önemli değil. Belki de bir yıldıza ihtiyacınız yoktur, yıldız zaten sizin içinizde olabilir. Lütfen pes etmeyin, bir yerlerde iyi olmanızı en içten duygularıyla isteyen birilerinin olduğunu bilin.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 201928,1bin okunma
Reklam
55 syf.
8/10 puan verdi
Manevi Bilgelik Kılavuzu
Ermiş Halil Cibran’dan okuduğum ilk kitap oldu. Neredeyse bir asır önce yazılmış, manevi mesajları olan bu küçük kitap, ister ateist ister inançlı olun, çok sayıda insan için hala referans olabilecek bir eser niteliğindedir. 1895'te, 12 yaşındayken Halil Cibran, babasının iflasından kaçmak için memleketi Lübnan'ı terk etmiş.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,2bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
Karamsarlığın şaheseri 10/9
Kitabı hangi kategoride inceleyeceğimi bilemedim. Felsefe, dram, edebiyat, korku, psikoloji… Hepsinden birer parça taşıyan ve bunların tümünün ustalıkla bir araya geldiği bir kitap düşünün. İşte o kitap Kör Baykuş. Henüz ilk satırlarda dahi, yazarın edebi üslubunun ne kadar kuvvetli olduğunu görüyorsunuz. Kurduğu cümleler tam bir sanat eseri. Olaylara yaklaşım tarzı ve eşyaları tasvir yeteneği çok az kitapta görebileceğiniz bir ustalıkla kaleme alınmış. Kitabımızın konusu, ana karakterimizin psikolojik çöküşüne tanık olmak diyebiliriz. Karakterimizin olaylara bakışı ve belirli eşyaları genel olarak karamsar bir bakış açısıyla tasvir edişi tam olarak bu duyguları yaşayan birinin vereceği tepkileri yansıtmış. Karakterin zaman zaman yaşadığı duygu değişiklikleri profesyonelce yazıya aktarılmış. Bu kitabı okurken bu adam normal değil demiştim. Zira yazarımız Sadık Hidayet’in intihar etmiş olduğunu okuduğumda da bu kitabın karakterin iç dünyasını nasıl bu kadar başarılı bir şekilde yazıya geçirdiğini anladım. Kitap bir yapboz gibi bu sebeple okurken başlarda bir şey anlamayabilirsiniz. Sabırlı olun ve parçaların birleşmesini bekleyin. Parçalar birleştiğinde ise karşınıza bir sanat eseri çıkacaktır. Kitaba yönelik tek eleştirim, yazarın gördüğü her eşyayı veya karşılaştığı her durumu fazlasıyla ayrıntılı anlatması. Bunu görmezden geldiğimiz taktirde kitaba bir şaheser demek oldukça uygun bir nitelendirme olacaktır.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Yitip giden Umut!
Seksen sayfalık bir kitap olması beni yanılttı, sizi yanıltmasın. Sayfası az anlamı derin. Bir çok cümlesini bir kaç kez okuyup manayı anlamaya çalıştım. Yazarın hayatını okuyup belli araştırmalar yapınca ancak oturdu. Anlamak için Sadık Hidayet kimdir bilmek gerek. Kitabı bitirdiğimde fark ettim ki kitabın sonundaki biyografide incelemesi mevcut. Hayal, gerçek, anı, rüya, geçmiş, şimdi, karakterler dahil her şeyin birbirine girdiği az da olsa umut barındıran, daha çok kasvet, umutsuzluk, karamsarlık, ölüm konularının hakim olduğu hikayede umudun nasıl yitip gittiğini okuyoruz Her tasvirin bir anlamı var. Gerçek olduğu kadar hayal, hayal olduğu kadar gerçek. Geçmiş zaman şimdiki zaman iç içe. Tüm karakterler ayrı ayrı kişiler gibi olsa da aslında tek bir kişiyi temsil ediyor. Var olan olaylar ve mekan aslında yok ama bir o kadar da var. Sürrealizm ve realizm iç içe olunca anlamakta güçlük çekilecek cinsten. Karakterimiz Güzelliği, sâfiyeti ve gerçeği arama umudunu da yitirdiğinde diğerleri gibi olmak ağır, ölüm kaçınılmaz son. “Kör Baykuş” Sadık Hidayet’in tam olarak kendisi. Hikaye kendi hayat hikayesi, ölüm de intihar ederek bu yalancı, kötü, hiçbir zaman kendini ait hissedemediği dünyadan kurtulmak için bir araç!
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bu kitabın incelemesini doğrudan alıntılar üzerinden yazmak istiyorum. Çünkü bu kitapta kendimden parçalar gördüm. Öncelikle sayfa 15 ile başlamak istiyorum, orda şöyle paragraflar geçiyor: "Çalışacağım yazmaya, aklımda kalanları, olaylar zincirinden zihnimde kalanları yazmaya. Belki genel bir sonuca varırım, hayır, fakat içim rahat eder,
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
Reklam
96 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kör Baykuş’a başlarken bu kitabı çabucak okuyup anlayabileceğimi düşündüm. Bunun büyük bir yanılgı olduğunu kitap bitince farkettim. Asla ön yargılı olunmaması gereken bir kitap. İran Edebiyatı için önemli bir yerde olan bu eserde zaman - mekan algımı kaybettiğimi söyleyebilirim. Çok derinlikli cümleleri ile fazlasıyla etkiledi. Kitapta olaylar ve mekan , kurgu ve gerçek çok hızlı bir biçimde yer değiştiriyor. Bunun dışında çokça S. Zweig ve F. Kafka’ya benzetilen yazarımız bol bol ölüm, hiçlik, yok olmak, anlamsızlık şeklindeki varoluşsal problemler yaşıyor. Yazarın biyografisine yer verilen son kısım da okununca taşlar yerine oturuyor… keyifliydi
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
“Öyle yaralar vardır ki hayatta, ruhu cüzzam gibi yalnızlıkta yavaşça yiyip bitirirler.” Ben nasıl bir şey okudum ya! Wooww İsimsiz bir ressam var ve “gölge” sine evhamlarından oluşan kabuslarını anlatıyor. Zaman zaman bu gölgenin okuyucu olduğu hissiyatına kapılıyorsunuz. Bu ressam, bir kadınla evli ve eşine çok aşık. Fakat tüm bu aşka rağmen, eşinin hal ve hareketlerinden oldukça rahatsız. Bu yüzden hem delicesine onunla olmak istiyor hem de onun ölmesini isteyecek kadar da nefret ediyor ondan. Ölüme delicesine özlem duyan, ama yaşamak için de küçücük bir umuda sarılmaya dünden razı bir adam. Peki tüm bunlar onu nereye götürecek? Yoksa hep bir boşlukta mı kalacak? Ölümle yaşam arasında bir yerde. Belki de sadece uyuyordur, kimbilir? Okurken zaman kavramını yitirdiğim, anlatıcı kişinin rüyalarında kaybolduğum, masalsı bir anlatımla karşı karşıya kaldım. Sanki ben de bir rüya gördüm, kitap bittiğinde uyandım. Uçan bir halıya bindim de rüyadan rüyaya gezdim. Anlatıcının itiraflarını ve sayıklamalarını okurken ne denli keyif aldım anlatamam. Bana biraz “Puslu Kıtalar Atlası’nı anımsattı ama bu ona göre oldukça melankolik bir kurguya sahip. Beni böyle tokat gibi sarsan romanların sevdalısıyım. Varsa başka gönderin gelsin, dünden razıyım :) Bir sonraki kitap yorumunda görüşmek üzere, kitaplarla kalın, sevgiler #alıntı “Tek korkum henüz kendimi tanımamışken yarın bir gün ansızın ölüvermek!” Kör Baykuş, Sadık Hidayet
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202128,1bin okunma
95 syf.
·
Puan vermedi
Kör Baykuş
Kör Baykuş
"örneğin onun o uzun saçlarıni yıkadığı su, ancak pek az bulunur, pek az bir çeşmeden akabilir, tılsımlı bir mağaradan çıkabilirdi. Entarisi bildiğimiz pamuktan dokunmamıştı, o entariyi maddi eller, insan elleri yapmamıştı. Seçkin, üstün bir varlıktı o. Elindeki o gündüzsefasının bilinen bir çiçek
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Hayata karşı kayıtsız kalmayı tercih eden bir genç adamın hikayesi Uyuyan Adam. Artık tercih yapmadığı, karar almadığı, kendi yaşamını şekillendirmediği, hayatın onu sürüklemesine izin verdiği bir döngüye giriyor. Kendini yakından, kalabalıkları uzaktan izliyor ama her ikisine karşı da mutlak ilgisizlik içinde. Gözleri en ufak ayrıntıları görüyor, izliyor ancak hiçbir şeyi belleğinde tutmuyor. Yalnızlığının içinde bile yalnız kalan bir adam. Bir labirente hapsolmuş gibi hayatı; aynı oda, aynı çatlak ayna, aynı filmler, aynı kitaplar, aynı sokaklar, aynı restoran... Günler boyu labirentin içinde dolaşıp, yine aynı yatağına, aynı yastığına temas edip zihnini imgelerle süslüyor. Kitabın son bölümünde yazar "Oysa sen, zavallı Dedalus, senin labirentin yoktu. Sahte mahkûm, senin kapın açıktı." cümleleriyle genç adamın kendi iradesinin ya da iradesizliğinin kurbanı olduğunu vurguluyor. Yazarın yaşamından izler taşıyan bu kitapta, hayattan soyutlanmanın ne demek olduğunu hissedeceğinize eminim. Kitabı okurken Monteigne'nin "Bir amaca bağlanmayan ruh yolunu kaybeder. Çünkü her yerde olmak, hiçbir yerde olmamaktır." sözü sık sık yankılandı zihnimde. Aynı zamanda Albert Camus Yabancı ve Sadık Hidayet Kör Baykuş kitaplarını okurken hissettiklerimi hissettim. Okunması çok kolay bir kitap değil ancak, isimsiz bu karakterin hissettiklerini hissetmeye  başladığınızda kitap okuduğunuzu unutacak ve onunla bütünleşeceksiniz. Keyifli okumalar...
Uyuyan Adam
Uyuyan AdamGeorges Perec · Metis Yayınları · 20134,103 okunma
Reklam
95 syf.
·
Puan vermedi
Sadık Hidayeti bu kitabıyla tanıdım, okudukça tuhaf olduğunu anladım. Hayal dünyasında mı gerçek mi olduğunu tam belirtmeden yazan sürekli bi tekrar içeren kitap diyebiliriz. Etkiyebilir dikkatli olmak lazım. Kitabın en çok aklımda kalan kısmı; Gel gidelim mey içelim Rey mülkünün şarabını içelim Şimdi değilse ne zaman içelim?
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
"Hayatta öyle yaralar var ki, ruhu inzivadayken cüzam gibi yer, kemirir." Daha ilk cümlede duraksadım. Zaman, mekan kavramını tamamen yok sayan, insanı duvarda beliren gölgelere kilitleyen, acabalar, korkular, cesaret, kaygı ile harmanlanmış bir ruha çeviren, kaçmak isterken olan biten her olayın merkezine koşarken buldum kendimi. Ölüm ile yaşam arasındaki o kavgaya şahit ediyor yazar bizi. Üstelik baştan mağlup olduğunu bile bile girilen bir kavga... Kör Baykuş'u okumadan önce ruhen hazır olmak gerekiyor. Zira, buna fazlasıyla ihtiyacınız olacak. Kitap, etkisi kolay kolay aşılabilecek bir serüven değil. Bitirdikten sonra aklınız cevabı olmayan bir sürü sorulara maruz kalıyor. Şimdi aklımda cevap bekleyen en kıymetli soru: Gördüğümüz her şey, gerçekte var mı? Keyif kaçırsa da, ruhu binbir ıstırap dolu hallere soksa da okunmasını kesinlikle tavsiye ediyorum. "Tek korkum, henüz kendimi tanımamışken, yarın ölüvermek!" diyor yazar kitapta. Tanışın kendinizle ölmeden önce.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Dorlion Yayınları · 202028,1bin okunma
81 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.