Düs gucu,kahvesini sevgi suyuymus gibi yudumlayan su kadinin dudaklarini bir heykel olarak yontmayi arzuluyor.
Sayfa 91
İnsanların kör olduklarını görmüyor musun?
Bir gün, iki heykel getirdiler, tahminen onların çok ünlü adamlarından ikisinin heykeliydi. Tam nereye koyduklarını biliyorum, ama size söyleyemem. Heykellerin biri, düşünceye dalmış, sanki eliyle başını desteklemiş bir erkeğe ait, diğeri ise dik duruyor, sağ elinde tabancayı andıran bir cisim tutuyor... Heykelleri yerleştirirken, varlıklardan biri diğerine “insanların göremeyecekleri şekilde, biraz daha kenar bir yere koymamız gerekmiyor mu? " sorusunu yöneltti. Diğerinin cevabı 'Korkma, onların kör olduklarım görmüyor musun?" oldu." Vanga kendine bilgi veren varlıklardan bahsediyor..
Reklam
Hakiki sanatçı-kahin, güzelliği üretebilen o semavi budala, esas olarak kendi vicdanıyla, kendi kutsal insani bilincinin kör edici biçimleri ve renkleriyle gözü kamaşarak ölür.
Ey ellerini göğün verdiği ve şöyle dediği şehir: Testereni anlamın yüzüne bırak- Cesetlerin tozuna tütsü karıştırarak hayatı eğlendiren bir çağda
Sayfa 14
Geldi- Ağaçta kuşlar yaralardan ibaret ve susuzluk iliklere işliyor Geldi- Oluşun elmasında bir çatlak.
Sayfa 19
-Ertelenmiş bir sevgi bu, iki yay arasında bir alet insan -yabancı ve gizemli -sana inanmış bu, ey güneş, ey yanardağ, ey ilk günah
Sayfa 21
Reklam
143 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.