Taht oyunları.
Belki de kuralımı bozan ilk dizi-kitap ikilisi oluyor ki, normalde kitabını okumadan asla dizisi veyahut filmi var ise izlemem. Ama bu dizi için dayanamamıştım. Dizi bitti. Kitaplarını almaya başladığımda, herkes zaten kitap ile dizi çok ayrılar deyip teselli etmişti beni. Meğer hepsi yalanmış… İlk kitaptan sonra umudum vardı ama Kısım 1’i okurken 2.sezonu kısım kısım okudum sanki. Ama ilk kez böyle bir şeye kızamadığım fark ettim. Çünkü ciddi anlamda dizi yapımı en’lerden biri -final sezonu ve finali hariç tabiki- ve kitaba bu kadar sadık kaldığı içinde ayrı bir sevindim. Yazarın kalemi, hayal gücü muazzam iyi çünkü. Gene bayılarak okumaya başladım.
Kral Robert’ın ölümünden sonra her yerden ben Kralım diye fırlayan tüm o Lord’lar, canım Ned Stark’ın hazin kaydı, Stark kızlarının başına gelenler -Sansa’ya nedense az biraz uyuz olsam da Jeffory’i düşündükçe ona acıyorum-, Arya’nın ölüm listesini kurmaya başlaması, canım Jon’un Sur’da asıl kışla karşılaşması ve tabiki Khaleesi’min ejderhalarını büyütmesi ve güçlenmesi. Daha fazla Jon ve Khaleesi okumak istedim ama umarım Kısım 2’de okurum. Arayı çok açmadan okuyacağım çünkü bu kitap bitmedi ve içimde kitabı yarım bıraktığım hissi var. Her ne olursa olsun kış geliyor…
