Faust Düşüncesi. Küçük bir terzi kız baştan çıkarılır ve mutsuz kılınır; dört alanda da büyük bir bilgindir fail. Bu işte bir tuhaflık var gibi görünüyor. Elbette var. Şeytanın ta kendisi bu işe el atmasaydı, büyük bilgin bu hale düşer miydi? Bu mudur gerçekten, Almanların kendi aralarında konuştukları gibi, büyük Alman "trajik düşüncesi"? Goethe için bu düşünce de ürkütücüydü; Goethe'nin yufka yüreği küçük terzi kızı, "bir defalığına kendini şaşıran, iyi ruhu, isteği dışında gerçekleşen ölümünden sonra, azizlerin yanına yerleştirmekten alıkoyamaz kendini; büyük bilgini, "karanlık arzular"ı olan bu "iyi insan"ı bile, en kritik anda şeytana oynanan bir komediyle, tam zamanında cennete gönderir: sevgililer cennette buluşurlar. Goethe bir defasında, doğasının asıl trajik olan için fazla uzlaşmacı olduğunu söylemişti.
Lacan diye bir psikanalizci var, psikanalizi ciddi devrimleştirmiş bir adamdır; bir anlamda Freud’un arzu ve aşk kuramını tuhaf bir yönde yenilemiştir. Freud için aşkın varoluşu, yani sevginin varoluşu tümüyle bir libidinal düzene, bir arzu düzenine bağlanıyordu. Arzu düzeni açıkça söylemek gerekirse bende eksik olan bir şeyi başkasında aramam
Murdar bir hal’den muhteşem bir maziye kanatlanmak gericilikse, her namuslu insan gericidir.
Dante yaşadığı çağdan iğrenir… Dostoyevski maziye aşık. Dante gerici, Balzac gerici, Dostoyevski gerici!