içimden geldi , daha doğrusu tutamadım kendimi!
İçimde büyüyen inanılmaz bir öfke var. Ülkede mantıklı yapılan tek bir uygulama bile yok. Eğitim sistemi bitti şimdi de iyi diye övünülen bir sağlık sistemi olmayacak. Çok iyi cerrah olabilecek kapasitede olan öğrenciler asla böyle bölümleri tercih etmiyor. Buna ben de dahilim. Sağlıkta şiddet diyoruz susuyorlar, insanlar deli gibi çalışıyor nöbet tutuyor. 1000 dolar bile maaş alamıyorlar!! Ama LGBT cart curt diyorlar haşa aile yapımızı bilmem neyimizi bozuyor (!) milletin yatak odası , özel hayatına karışacağınıza hayvan hakları, insan hakları ,sağlıktaki şiddet, kadına şiddet konusunda bir şeyler yapsanız keşke!!! Ekonomik kriz var ülkede deli gibi enflasyon var ama TV kanalları asla bunlardan bahsetmez . Kâr bile etmişizdir kesin (!) biz de malız cebimizde kalan parayı görmüyoruz. Eskiden aldığım her şey 2 katına çıktı. 100 yıl önce kurtuluş savaşı sonrası bile daha iyiydik şimdiden. En azından kendimiz üretiyorduk. Sonra diyolar çiftçilik yapmak isteyen yok. Destek verilse bu ülkede her şeyi yapacak genç nesil var ama gel de anlat işte !! Karşı çıkanlar olacaktır ama umrumda değil. Ben sizin dediklerinize değil kendi gördüklerime inanırım.!
Ekonomik Kriz?
1960’larda Hindistan’da büyük bir ekonomik kriz yaşanır.Temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları hiç görülmemiş bir şekilde artar. Eşyalardaki pahalılık artık halkın dayanamayacağı bir duruma gelir.Halk büyük âlimlerden olan Muhammed Yusuf Kandehlevi’nin yanına gelip bu durumu şikâyet ederek pahalılıktan ve fiyat artışından yakınırlar.Ondan bu duruma karşı ne yapmaları gerektiğini sorarlar. Kandehlevi onlara şu önemli nasihati yapar ve der ki: “İnsanlar ve eşyalar Allah katında iki elin,iki terazinin kefesi gibidir.Eğer Allah katında insanın değeri artarsa eşyanın değeri düşer ve fiyatlar ucuzlar.Ama eğer Allah katında insanın değeri düşerse eşyanın değeri artar ve fiyatlar yükselip pahalılık olur.Siz Allah katındaki değerinizi yükseltmeye bakın ki, böylece insanın değeri yükselsin ve eşyanın değeri de azalıp fiyatlar da düşsün.” Sonra halka dönüp şu ayeti bu söylediğine delil olarak okur: “Eğer o şehirlerin halkı (hakkıyla) iman edip takva sahibi olsalardı muhakkak onların üzerine gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık” (Araf, 96).
Abdülaziz Kıranşal
Abdülaziz Kıranşal
Reklam
Mutfak
Değirmenci ailesinin mutfağı evde devam eden bir yaşam olduğuna dair tek kanıttı. Fevzi bey, her sabah olduğu gibi, elindeki gazeteye dalmış, okuduğu sayfayı resmi ilanlarına kadar hatmettikten sonra onun yaşındaki insanlara has çevik bir el hareketiyle arka sayfaya geçmiş ve kahvaltı sonrası yaktığı ilk sigarasını yine küllükte unutmuştu. Şükran
Türkiye 'de kriz yönetimi, daha büyük kriz yaratıp mevcut krizi unutturmak.
Hanımefendi, serçe parmağınız ne güzel. Dip boyası gelmiş saçlarınız, çıkartıp kenara attığınız kalbiniz ve siz komple sezon boyunca ardı ardına yaptığı bütün maçları kazanmış Manchester City kadar kadar güzelsiniz. Sizi izlemek için kombine bilet almak için 3 kişi bıçaklayabilirim. Kırk numara ayaklarınız ve parmak arası sandaletiniz gördüğüm
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü
Kadına yönelik şiddet, genel anlamda bir sistem yaptırımı ve psiko-kültürel edimlerin tetiklediği sonuçtur. Kapitalist sistem ne kadar vahşileşirse aynı oranda yükselen bir grafiğe sahiptir kadına yönelik şiddet konusu. Ekonomi politiğinin yanında çocukluk dönemi hüsranları, çaresizlikleri, yetersizlik ve eksikliklerin de getirisiyle sistem
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.