Otuz iki yıllık bir zaman diliminde yazılan İnce Memed dörtlüsü, düzene baş kaldıran memed'in ve insan ilişkileri, doğası ve renkleriyle Çukurova'nın öyküsüdür.
İnce Memed Yaşar Kemal'in Türk toplumunun sosyolojisini çok iyi gözlemlediğini gösterir. Çıkarcı, her zaman güçlüden yana olan insanları çok iyi anlatır. Bugün Abdi Ağa güçlü diye Abdi Ağa'ya yanaşan yarın İnce Memed güçlü diye İnce Memed'e yanaşan iki yüzlüleri çok güzel hicveder.
Bununla birlikte Yaşar Kemal Çukurova'yı çok güzel betimlemiştir. Kitabı okurken Çukurova gözünüzde canlanır, sanki İnce Memed'le beraber sizde o topraklarda yaşamışsınız gibi. Türk edebiyatının en iyi romanı mıdır bilemem ama en iyilerinden biri olduğu kesin.
"İşte bunu yapmamalı, insanlarla oynamamalı. Bir yerleri var bir ince yerleri, işte oraya değmemeli."
"Ben sana hiçbir şey öğretemem oğlum' dedi, bütün çarelerini kendin yaratacaksın."