Dile uzak, doğaya uzak, insana uzak, kültüre uzak, yaşadığı zamana uzak insanın kendi özüne yakın olmasını beklemek, çekirdeği toprakla buluşturmadan topraktan bize bir erik ağacı vermesini beklemek gibidir.
Sonra büyüdüm.
Büyükçe fark ettim ki, mesele üç beş hareket yapıp birkaç sure okumaktan çok daha derin.
Ondan sonra 'kıl' olmayı bıraktım ve 'kul' olmayı seçtim.