Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cehennemde Bir Mevsim - Arthur Rimbaud
Eskiden, iyi anımsıyorsam eğer bir şölendi yaşamım, bütün yüreklerin açıldığı, bütün şarapların aktığı. *Güzelliği dizlerime oturttum bir akşam. -Ve acı buldum onu. Ve sövdüm ona.* Önlem aldım toplumsal düzene karşı. Uzaklaştım. Ey büyücü kadınlar, ey yoksulluk, ey kin, hazinem sizlere emanet edildi. Başardım usumun arınmasını bütün insancıl umutlardan. Bir yırtıcı hayvanın sessiz sıçrayışıyla üzerine çullandım her kıvancın, boğazlamak için onları. Cellâtları çağırdım, ölürken dişlemek için tüfeklerinin dipçiğini. Afetlere çağrı çıkardım, kumla, kanla soluksuz bırakmak için kendimi. Mutsuzluk tanrımdı benim. Çamura uzandım boylu boyumca. Kurulandım suçun rüzgârında. Ve deliliğe yaman bir oyun oynadım. Ve budalanın korkunç gülüşünü getirdi bana ilkyaz. Ama, daha geçenlerde, son falsomul yapmak üzereyken, aramayı düşündüm, belki de beni inancıma yeniden kavuşturacak olan o eski şölen anahtarını. İyiliktir bu anahtar. Kanıtlıyor bu düşünce düş görmüş olduğumu. "Sırtlan kalacaksın..." falan diye haykırıyor başıma çok hoş bir haşhaş çelengi takan şeytan. "Bütün tutkularınla, ve bencilliğinle ve bütün günahlarında kazan ölümü." Ah! gına geldi ondan: Ama daha az öfkeli bir gözbebeği rica edeceğim senden sevgili şeytan! ve bu arada gecikmiş birkaç küçük alçaklık, lanetli defterimden birkaç iğrenç yaprak kopartıyorum, yazarda betimleyici ya da eğitici yeteneklerin bulunmamasından hoşlanan sana.
RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ) ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU
İbn Kayyım el-Cevziyye, İgasetu’l-Lehfan fi Mesayidi’ş-Şeytan adlı eserinde der ki: Peygamberlerden başkaları, şahsî düşüncelerinde ve ilhamlarında hata da ederler, isabet de. Onların zan ve ilhamları, düşünceleri ve hatıraları 80, Allah’ın kulları için delil ve hüccet niteliği taşıyamaz. Allah’ın ilhamına mazhar olanların sadatı, ashab-ı
Reklam
Denenemeyenler: Realite ve Düş
Gece gece bir şeyler yiyip tıkınırken birdenbire içine gelen huzur, mutluluk ve yüzünde oluşan o çocuk gibi sırıtmasıyla odasının içinde dönüp durmuştu. Aynaya bakıyor ve gülümsüyordu. Nedenini kendisi de anlamıyordu ama genelde içine saplanmış olduğu distopyasından, kısa bir müddet olsa dahi kurtulmak ve tadını çıkarmak istiyordu. Gerine gerine odanın içinde yürüyor, gülümsemeye devam ediyordu. Bi' anlığına koca, güzel, yeşil bir vadide etrafına bakınıyor; bi' anlığına da küçük ama gayet de güzel bir plana sahip kasabada dolaşırken, güzel bir hanımefendiye yol veriyor ve rica ediyordu. Sonra yoluna devam ediyordu. Hepsini kafasının içinde yaşıyordu ama o gerçekten yaşıyor gibiydi. Henüz delirmediğinden gayet emindi sadece tadını çıkarıyordu. Etkisi geçecek ve yarın okula yollanacaktı. Aynı sıkıcı rutinini büyük bir sevgiyle kucaklayacaktı (!). Ama yarının, klasikleşmiş rutin haline gelen günlerden ufak bir farkı vardı. Kaçak-köçek işlerle muhatap olan pek de bir samimiyetinin bulunmadığı, dili "arkadaşım" demeye dahi varmadığı, arkadaşından silah için ricada bulunacaktı. Bir adet de kurşun. Evet evet. Sadece bir kurşun. Canına mı kıymak isteye acaba? Neyse canım. Sabah ola hayrola...
Yurt dışında idam cezası alan adam
Yurt dışında, idam cezası alan bir kişinin hikayesini paylaşacağım sizlere, aslında bu yazacağım yazı tamamen psikolojik olarak beynin size oynamış olduğu, her türlü küçük şeyleri dert edip, beynimize yönlendirmiş olduğumuz, negativize edilmiş bir deney aslında... Sonunda Yapacağım bilgiyi lütfen okumanızı rica ediyorum arkadaşlar. Olay Şöyle
Küçük bir rica ve bilgilendirme
Takipçi artırmak için beni takip etmeyin lütfen. Sadece paylaşımlarını beğendiğim insanları takip ediyorum. Ve çok takipçisi olan çoğu kişinin paylaşımlarının, çoğunluğun beğenmesi için paylaşması hoşuma gitmiyor.
Seni sevmeme izin verdiğin için teşekkür ederim...
Merhaba sevgilim :). Bugün çok özel bir gün ve dahası yarın çok çok daha özel bir gün. Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Seninle bize ait günlerin konuşmasını çok çok erken yapmıştık aslında. Sen takvimine not almıştın, bense birkaç kez unutup 17 Mart tarihinde sonsuza kadar aklıma kazımıştım. Senden saklı bir şeyim olmadığı için bunları anlatmamda
Reklam
Latife Hanım ile Mustafa Kemal’in sırrı: Kanlı yelpaze
Latife Hanım-Mustafa Kemal evliliğinin gergin anlarından biri... Sinirini yelpazesini avucuna vurarak gidermeye çalışan Latife Hanım, elini kanatır. Atatürk, tokat atmaya yeltenir. Fakat Latife Hanım kendini müdafaa için elini siper etmeye kalkınca kanlı parmaklar Atatürk’ün yüzüne isabet eder... Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatına giren
Bundan sonra sadece kendime ve sevdiklerime dua ettmicem.. çünkü bugün mahallede saat 23:30 civarı başka mahallerden küçük çocuklar gelmişti ve ateş yakıyordular ayaklarında terlik yok ve biri henüz 2 yaşında falandı çocukların bu durumu çok etkilendi beni bundan sonra sahipsiz bırakılan çocuklar için de dua edelim sadece ben değil bu iletimi gören herkesten rica ederim ve çocuklar Türkçe konuşunca anlamadilar Kürtçe konuştum eve gidin bu saate ne yapıyorsunuz burda dedim bana sadece baktılar en son erkek olan evimiz yıkıldı tarzı bişey dedi sanırım ben onlara eve gidin dememem için susturup atılar ya da belki de öyledir ama yaşadığım bölgele ki bazı Araplar çoğunlukla bu tarzda çocukları sokaklara saliyorlar ... Çok üzücü bir durum olan Mahsum çocuklara oluyor..
Hayatın Anlamı
2.kısım Anlam sorunu Hayatın anlamı nedir?" sorusu neredeyse her sözcüğü so- runsal olan ender sorulardan biridir. Bu, son sözcük için de ge- çerlidir, çünkü dünya genelinde dini inancı olan sayısız insan için hayatın anlamı bir "ne?" değil, "kim?" sorusudur. Kendini işine adamış bir Nazi, Adolf Hitler'in
Bir B12 hikayesi
İstisnasız şekilde aylardır unutkanlığım olduğu düşüncesiyle bi B12 vitamini alma çabam vardı yaklaşık bundan 1-1.5 ay önce küçük kardeşimin aylık olduğu iğneyi eczaneden alırken bir paket B12 almak istedim,200 lira gibi bir fiyat söylenince fazla gelip almadım,ertesi gün kardeşimin aile hekimi kontrolünde vitamini reçete üzerinden daha uygun
Reklam
İstiklal Marş’ında hatırlanmayan iki isim:
Mehmet Akif’in çöplükte ölen oğlu Mehmet Emin Ersoy, ve İstiklal Marşı’nın ilk orkestra uyarlamasını yapan Ermeni Edgar Manas. Mehmet Akif’in çöplükte ölen oğlu Mehmet Emin Ersoy'u (Çetin ALTAN, anlatıyor) * Yıl 1966 sonları. Kapınıza bir adam gelir. Adı Emin Ersoy’dur. Merhum Akif’in oğlu. Bir öğle sonrası odamdayım. ”Sizi biri görmek
656 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.