''Acı çekiyormuş gibi görüneceğim… Ölüyormuşum gibi biraz… Böyle işte. Görme bu halimi, değmez..''
Sayfa 126 - Can Çocuk Yayınları
"O halde kendini yargılayacaksın," dedi kral. "En zoru da budur. Kendini yargılamak başkasını yargılamaya benzemez. Eğer kendini yargılamayı başarabilirsen, o zaman gerçek bilgeliğe ulaşmışsın demektir."
Reklam
Küçük prens bir taşın üstüne oturdu, bakışlarını gökyüzüne çevirdi. "Acaba," diye söze başladı. "Günün birinde hepimiz kendi yıldızımızı bulalım diye mi hepsi böyle birbirinden uzak. Örneğin, şu benim gezegen. Tam üstümüzde, ama ne kadar uzak!" "Çok güzel," dedi yılan. "Seni buralara getiren nedir?" "Bir çiçekle sorunlarım vardı," dedi küçük prens. "Ya!" dedi yılan. İkisi de sustular. Sonunda küçük prens, "İnsanlar nerede?" diye söze başladı. "Çölde insan çok yalnız hissediyor kendini..." "İnsanların arasında da yalnızdır insan," dedi yılan.
"Hayır," dedi küçük prens. "Arkadaş arıyorum. Evcil ne demek?" "Genellikle ihmal edilen bir iş," dedi tilki. "Bağlar kurmak anlamına geliyor." "Bağlar kurmak mı?" Tilki, "Yani," dedi, "örneğin sen benim için hâlâ yüz bin öteki çocuk gibi herhangi bir çocuksun. Benim için gerekli de değilsin. Senin için de aynı şey. Ben de senin için yüz bin öteki tilkiden hiç farkı olmayan herhangi bir tilkiyim. Ama beni evcilleştirirsen, birbirimiz için gerekli oluruz o zaman. Benim için sen dünyadaki herkesten farklı birisi olursun. Ben de senin için eşsiz benzersiz olurum..."
Küçük prensi benim kadar seven sizler için de, benim için de hiç bilmediğimiz bir yerlerde, hiç göremediğimiz, bir koyunun bir gülü yediği ya da yemediği (acaba hangisi?) öyle çok şeyi değiştirir ki... Gökyüzüne bakın. Kendi kendinize sorun: Yedi mi? Yemedi mi? Ne kadar çok şeyin değiştiğini göreceksiniz... Hiçbir büyük bunun ne kadar önemli bir sorun olduğunu anlayamaz!
"Büyükler böyledir işte. Ama onlara kızmamak lazım.Çocuklar yetişkinlere daima büyük bir hoşgörü göstermeli."
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.