Gerçek Hayat, Bilgisayar oyunlarında olduğu gibi ekstradan can vermez insana. Mantarlardan can yapacağım derken birilerinin çıkıp hayatını mantara bağlamasına göz yumma.Tek bir canın var, o canı boş yere YAKMA. Seni üzen şeyleri sıyır at üzerinden.Kendini iyi hissettiğin şeyleri yap ve onlar uğruna yaşa.
Ve bu dünya da senden bir tane daha
Ben bir şarkı, ben bir tüyüm;
Ben Meryemin yanağındaki tüyüm.
Beni bir azizin nefesi uçurur,
Kalbimde Allahın elleri durur.
Cici ayaklarım iplikle bağlı,
Ben onun sılası, kendimin gurbetiyim;
Ben bir azizin hasreti,
Ben Meryem'in yanağındaki tüyüm.
Benim gözlerim yeşildir, evet evet, onun gözleri kara;
Ben günah kadar beyazım, o tövbe kadar
"Kul hakkı bir değer olarak gerçekten ailede yaşıyorsa o aile bilir ki, çocuk doğar doğmaz haklarıyla doğar ve onun haklarına saygı duyulur. Anne "anne" olmanın, baba "baba" olmanın vebalini bilir. İşte bu küçücük bebek o ailede kendini güvende hissederek büyür."
Uzak bölgelerden saraya getirilen çocukların cinsel organları (bazen sadece testisler) "sabuna sürülmüş ipek iplikler vasıtasıyla bağlanıp usturayla alınıyor. Oluşan yara önce kül ve sıcak kumla, daha sonra da kızgın yağla dağlanıyor ve enfeksiyon kapmaması için zavallı çocuk üç gün tuvalete çıkmaktan men ediliyor. Üç gün sonra idrarını yapabildiği takdirde başarılı geçtiği anlaşılan bu ameliyatı atlatanlar için sıkıntı ne yazık ki burada bitmiyor. Hayatlarının geri kalanını idrar yolu iltihapları ve damlamadan kaynaklanan keskin bir amonyak kokusu ile geçirmek zorunda kaldıkları yetmiyormuş gibi, testosteron eksikliği, ellerin ve kolların aşırı uzaması, obezite, köselik, aşırı zayıflık, erken cilt kırışması ve son olarak kemik erimesi (osteoporoz) gibi bir sürü komplikasyonla mücadele etmek zorunda kalıyorlar.
Fudayl bin İyad şöyle demiştir:
"Ben sabrı küçük bir çocuktan öğrendim.
Günün birinde câmiye giderken, evine girip evdeki oğlunu döven bir kadın gördüm.
Çocuk bağırıp ağlayarak dışarı kaçtığında, annesi kapıyı içerden çocuğun yüzüne kapattı."
Fudayl bin İyad şöyle devam etmiştir:
"Câmiden evime dönerken gördüm ki, çocuk biraz ağlayıp bîtâp düştüğünde, evin kapısının eşiğinde uyuyakalmış.
Bunu gören annesinin kalbi tabîî olarak evlâdına karşı yumuşadı ve çocuğa kapıyı açtı."
Fudayl bin İyad bunu anlatırken sakalları gözyaşlarıyla sırılsıklam ıslanana kadar ağlamış ve şöyle demiştir:
"SubhanAllah! Eğer kul sabırla Allah'ın kapısından ayrılmasa, Allah o kuluna muhakkak kapısını açar!"
☯️ Üremek ve Cehalet Çıkmazı
Üretmesini bilmeyen bir toplumun genç nüfusa sahip olması bir fırsat değil tehdittir.
Üretmeyen cahil toplumlarda dünyaya gelen her çocuk tüketimin, sömürgenin kucağına doğar.
Ülkemizde cehalet fazla üreyerek akıl ve bilim dışı, üretmeyi öğreten eğitim ve öğretimden mahrum bırakılarak çoğaldı.
Aydın görüşlü
Allah Rahme yani ana rahmine dedi ki: Seninle bağlantı kuranla bağlantı kurarım. Seninle olan bağlantısını koparandan bağlantımı keserim”. Arşta asılı duran Rahim der ki : “ Benimle irtibat kuranla Allah irtibat kurar. Benimle olan irtibatını kesenden Allah irtibatını keser”(Müslim, Birr,6). “Ana Rahmi Rahman sözcüğünden türemiştir. Ana rahmiyle
Biri Beni Onarsın
"Biri Beni Onarsın" Şair Eyyüp Akyüz'ün ilk şiir kitabı. Hece Yayınları etiketiyle, Eylül 2016'da okurlarıyla buluşturulmuş. Kırk iki şiirin yer aldığı kitap yetmiş sayfa hacmindedir. Bundan önce şairin farklı edebi türlerde dört kitabı bulunmaktadır. Kitap değerlendirme yazılarımda daha çok güncel ve yakın