NASUH TEVBE İLE TEVBE EDELİM
“Kişinin günahlarından dolayı tevbe etmesi fevri (hemen yapılması gereken bir tevbe) mi, yoksa tevbeyi erteleyebilir mi?” Tevbede asıl olan fevrilik mi? Yoksa terahi mi? konusu tartışılmıştır. Genelde ulema, tevbeyi tehir eden kulun Allah’a dönüşü ertelediği için günahkâr olduğunu ve bundan dolayı da ayrıca tevbe
Allah'ın bildiğini kuldan ne saklayayım. Bana sorsanız, ben artık kadın kalmadı, diyorum. Niçin mi? Şimdiki kadınların hepsi birer erkek Fatma! Sokak bunlar için, kalem bunlar için, tiyatro, sinema bunların. Gitmedikleri neresi var? Amma kabahat kimde? Gene erkeklerde. Bizim zamanımızda bir kadın dar çarşafla sokağa çıksa, polisler çarşafını yırtarlardı. Bir kadın, bir erkek, bir arabaya binemezlerdi.
Şimdi istersen omzuna al da gezdir, polisler başını bile çevirmiyor. Böyle de polis olur mu? Bunları hep o hürriyet yaptı.
Hayat, acımasız yüzünü Ekin'e göstermiş. Ekin, her ne kadar erken yaşta evlenmiş olsa da severek, akl-i selim ile evlendi, Taner ile. Zaman ilerledikçe Taner'in, Ekin'den uzaklaştığı fark ediliyor. Gözünün önündeki en tatlı meyveyi göremeyip zamanla hem kalbi hem gözü kör olmuş. Kadın kalbi, erkek kalbinden daha hassas ve daha
o hep aklımdaydı; çünkü ona olan sevgim gün ışığında dağılıverecek bir sis ya da yamur yağınca yıkılıverecek bir kumdan kale değil, mermer üzerine yontulmuş bir yazıydı ki mermer var olduğu sürece silinmezdi.
Çünkü onun anısı güneşin kurutacağı bir nem, fırtınaların dağıtacağı kumdan bir kale değil, bir tabletin üzerine kazınmış, yazıldığı mermer yaşadıkça yaşamaya yazgılı bir isimdi.
Charlotte Bronte / Jane Eyre