Kürt edebiyatını, devletleri, kurum ve enstitüleri olan diğer ülke edebiyatlarıyla karşılaştırmak haksızlıktır.
***
Üzgünüm ki Kürt Edebiyatı, yalnızca yurt dışında nefes alıp verebiliyor...
“Paşa, sen Kürtçe bilir misin?’ İsmet Paşa şaşırmıştı. Ne diyeceğini bilmiyordu. O bir şey söylemeden ben araya girdim ve hemen, ‘Ekselans, biz Kürtçe bilmeyiz. Zaten bizde Kürtçe konuşulmuyor ve böyle bir dil de yoktur’, dedim. Churchill adamlarından birine sordu. ‘Öyle mi Mister, Kürtçe diye bir dil yok mudur?’ deyince, adam daha önceden hazırlıklı, hemen ayağa kalktı, ‘Olmaz olur mu efendim? Çok zengin bir Kürt dili ve edebiyatı vardır. İsterseniz ‘Dîwana Cizîrî’den bir şiir okuyayım’ dedi. Churchill, ‘Oku’ dedi. Anlamıyorduk ama Farsçaya yakın, nefis ahenkli bir şiir okudu. Ve bu şiirin
Kürtçe olduğunu söyledi. ‘Öyleyse bu şiiri bize yaz’ dedi. Yazdı.Churchill, ‘Bunu İngilizceye çevir’ dedi. Çevirdiler. ‘Bir de Fransızca yapın’ dedi. Onu da yaptılar. Bir de Türkçeye çevirdiler. Ve
bana, ‘Mösyö, sen de gel bakalım. Bu üç dilden aynı fikri ifade etmek için, bakalım metne kaç yabancı sözcük alma mecburiyeti
olmuştur’ dedi. Fransızcadan hiç yoktu. İngilizceden üç beş Latin
kökenli kelime çıktı. Kürtçe aslında dört-beş Arapça kelime bulundu. Ama Türkçe nüsha gelince “dır” ve “ile”den başka, Türkçe birşey kalmamıştı. Kimisi Arapça kimisi Farsça ve diğerleri de
Avrupa’nın çeşitli dillerinden alınma sözcüklerdi. Churchill dört
sayfayı da bizim önümüze koydu. ‘Ayıp değil mi?’ dercesine, ‘Bakın efendiler, yok dediğiniz ve memleketinizin büyük bir bölümünde anadil olarak konuşulan Kürtçenin zenginliğini görünüz’
dedi.
Bilûra min,
Dengê xwe berde!
Dinya, mîna zarokekî berşîr,
Ket dergûşa xwe;
Dengê xwe berde, bilûra min,
Û jê re bilorîne,
Xema wê birevîne!
Bilûra min tu î.
Xemrevîna terkeserên dinyayê;
Û li rohelatî
Dema ko dinya hişyar dibe
Ji xew radibe
Ji me re
Strana azadî û serbestiya
Kurdistanê
Binehwirîne,
Û dengê wê stranê, bila,
Mîna tîrêjên rojê ên pak û zêrîn
Bikeve nav dil û guhên me.
Bilûra min,
Tu î xemrevîna dilketiyên welat.
Celadet Elî Bedîrxan
Numan Menemencioğlu :
...
"Paşa, sen Kürtçe bilir misin ?" İsmet Paşa şaşırmıştı. Ne diyeceğini bilmiyordu.O bir şey söylemeden ben araya girdim ve hemen,
"Ekselans, biz Kürtçe bilmeyiz. Zaten bizde Kürtçe konuşulmuyor ve böyle bir dil de yoktur, 'dedim .Cuhurchill adamlarından birine sordu.
'Öyle mi Mister, Kürtçe diye
Kürt edebiyatının başlangıcını saptamak zordur. İslamiyet öncesi Kürt edebiyatı ile ilgili olarak hiçbir şey bilinmemektedir.
Arapça, Farsça ya da Türkçe yazarak yüzyıllar boyunca kendilerini ifade eden bir Kürt entelektüel seçkinler kitlesi daima olmuştur.
Bunun bir örenği Arapça yazmış olan, 13. asır Kürt tarihçisi ve biyografi yazarı Ibn el-Esir’dir. Diğeri ise Kürt kökenli Osmanlı ileri gelenlerinden Idris Bitlisi’ dir, Bitlisi 1501 yılında ilk Osmanlı Sultanlarının tarihinin izini süren bir eser olan ve Sekiz Cennet anlamına gelen Heşt Behişt'i Farsça yazmıştır. Bitlis Kürt prensliğinin 16. yüzyılın sonundaki hükümdarı Prens Şerefxan da Kürt tarihi hakkında sağlam bir kaynak olan, Ortaçağ da kaleme alınmış Şerefname’ yi Farsça yazmıştır.