Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kapı Eşiği - Denizin kederini anlatacak dili yok, dedim ve devrildim, böyle sürdü uzun yıllarım düştüm,sustum,içimden geçirdim, evi oldum sol yanından yaralı bir salyangozun ve komşusu ağlayan bir ağacın.
teninde dağılır, ruhunu dağıtır, yeniden toparlarız bu şehrin hiçlik duygusunu.. avuçlarında bir kelebek yaşatır, elinde yeşeren sarı çiçeklere de beyazıyla gururlu yalnızlıklar dökeriz.. ikimize ait bir evi hayal edebilmenin ustasıyız sevgilim, bahar renklerinden bir duvar, kahve fincanlarından bir sabah, gözlerinden bir balkon, ağaç uğultularından odalarımıza doluşan ikircikli bir huzur.. gün doğar elbet taşarız sokaklarında, kuş kokusundan kırmızı bir kazakla üzerinde, hürriyetinde kahvaltılar ederiz bu semtin.. sen sevmezsin öyle kalabalık sofraları, bilirim sadeliğine inanırsın sevginin de aşkın da; eh iki zeytin ağırlığında buluruz anlamını belki yaşamanın.. içimizi çeker, pencereyi açar çocukluğuna sarılırız gün gelir..
Reklam
Güngörmez
"Hiç sevmem kışları" derdi. Neymiş üşürmüş de kalın giymek zorunda kalırmış. "Hahh" dedim içimden. "Yazın da, kışın da mahallenin en pejmürdesi sensin..." Bunları o zamanlarda çok yakın olup da sevemediğim, şimdilerdeyse rahmetli olan canım arkadaşıma söylerken yıl 1995 aralığın 17'siydi. Şimdiyse 2006 yazının
Fikriyat
Bizde kuşa kafes değil ev yapılır🪶 Osmanlı mimarisinin, misafir kuşlar için düşünülmüş "kuş evi" örneği.
Gerçek hayattan esinlenmiş etkileyici bir öykü…
Annem, evi, babamı ve bizi terk ettiğinde ben altı yaşında, abim sekiz yaşındaydı. Annemin babamı terk etmesini o yaşta bile anlamıştım da, bizi terk etmesini anlamamıştım. Anne çocuklarını terk eder miydi? Babam, annemi döverdi. Babam beni, abimi döverdi. Ben o yaşlarda babalar döver diye biliyordum. Babalar döver… Anneler olmayınca, evlerin
Bir Bayram Günü
Günün henüz ağarmaya başladığı saatlerde çayır çimen kırağıya yenik düşerdi. Güne normalden biraz daha erken başlayan köylü kadınlar telaşla ahırlara giderken, içeriden sabırsız inek sesleri gelirdi. Belki yavrusuna kavuşma heyecanı, belki özgürlüğe kavuşma ümidiydi o sesleniş. Kıyafetlerini dâhi bazen eşlerinin, bazen evi çekip çeviren
Reklam
Kuş kendi evini kendisi yapınca buna “kuş yuvası” diyoruz. Kuşun evini insan yapınca “kuş evi”… insanın evine ne zaman ev, ne zaman yuva diyoruz?
Göğüm
Sen yanımdaysan ve bakıyorsan bana Ben öyle bakakalırım yalnızca sana. Omuzuma düştüyse yüzün, bütün denizleri getiririm saçlarına. Maviliklerle korur seni kalbim. Sen konuştuğun an tüm sesler susar. Sesin yeşile çalar, bir kuş seni evi sanabilir. Ben kelimeleri toparlarım. Sen hiç durmadan sarıl bana. kırılsın bütün sızım, kırılsın bütün sensiz kalmış zamanım sen sev beni. Akşam uykuya dalar, sabah yeniden kalkar gibi. Basit sade ama mucizevi. kalbim israf etmez seni…”
Bugün bi post gördüm ve üzüldüm. Paylaşmak istiyorum. Merhabalar zamanında size çok büyük kötülükler kapanmayacak yaralar açmış travmalar bırakmış bi insan var ne sesini ne yüzünü ne adını duymak istiyorsunuz. Şimdi ise bu kişi sizin merhametinize vicdanınıza mecbur kalmış. Bi süre aynı ortamda bulunmak zorundasınız. Nasıl davranırsınız
Yağmur
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Reklam
"BİLEMEZSİN, BELKİ DE ALLAH BUNDAN SONRA YENİ BİR DURUM YARATIR!"
👉Kur’an’ın en dikkat çekici âyetlerinden birine kısaca bakalım mı? 👉Bu âyet her ne kadar "boşanma" konusu ilgili gelmiş olsa da hayatımızın her alanını kuşatacak bir anlam ve mesaja sahip. 👉Önce âyetin bağlamına kısaca bakalım: 👉Âyet, Allah Resûlü'nün (s.a.v.) bir hadisinde "Allah'ın en sevmediği helal şey" diye
gece bir tabut gibi çöker omuzlarıma, bir ölünün iç çekmesi olur rüzgar. hüzünle düşünürüm uzaktaki bir evi. yıldızlar sayılmaz, hasret uzakta hasreti bir ben bilirim bir de gecenin gözlerindeki baykuş. baykuş kötü kuş, baykuş çirkin kuş, onu hüznümle güzelleştiririm. hüznümle süsler, bir damın üstüne oturturum.
412 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.