Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mani'nin gözünde ölüm, Işık Bahçeleri
"Gözlerini son kez kapar kapamaz, kendiliğinden tekrar açılacaklar. Ve ilk anın kuşkuyla dolacak. İnancın ne olursa olsun. En katı dindarlarda bile kuşkunun izi vardır; en koyu inançsızlıkta ise itiraf edilmemiş bir umut yaşar. Öbür dünyaya karşı, insanlar sadece rollerine oynar, ortak inançları bedenlerdeki yorgunlukta yazılıdır. Sonra da sınav gelir" Etrafında birinin "yargı" dediğini duyan Mani hakarete uğramış gibi sıçradı: "Ne yargısı? Gözlerini kapadığında hüküm çoktan verilmiştir zaten! Hem de kendi ağzından!" Yüzü iyice canlanmıştı. Avuçları, parmakları, boğazı, göğsü de. " Kuşku anı geçtikten sonra herkes kusurlarına, alışkanlıklarına kavuşacak. Ve insanlar arasında, mahkemeye ihtiyaç duyulmadan seçim yapılacak. Hükmederek yaşayan itaat eden olmadığı için acı çekecek; görüntüsüyle yaşayan bütün görüntüsünü kaybedecek; sahip olmak için yaşayanın elinde hiçbir şey kalmayacak, eli boşluğu kavrayacak. Sahip oldukları artık başkalarının olacak. Zincire bağlı bir köpek gibi, dünyada yaşadığı yerlerde dönüp duracak sonsuza kadar. Efendisi olduğu yerlerde sıradan bir dilenci olacak. "Işık bahçeleri hiçbir yere bağlanmadan yaşayanların olacak."
"Hayat, en ufak bir bulut parçasının bile gölgelemediği bir ilkbahar göğünden farksızdı."
Sayfa 29
Reklam
Hayat, en ufak bir bulut parçasının bile gölgelemediği bir ilkbahar göğünden farksızdı.
Sayfa 29 - Altın KitaplarKitabı okudu
Yolculuk
I O zamanlar gökyüzü biçilmiş buğday kokardı Çiğnenmiş üzüm, mısır püskülü, bostan yaprağı Toprak kokardı insan emeğiyle yoğrulmuş. Rüzgâr serin sesli konuğuydu evlerin Bulutlardan ağaçlardan saçlardan süzülen Bir dirim duygusuyla doldururdu odaları Yağmur ikinci adıydı akşamların Günün yorgunluğu üzerine dökülen Bir düş inceliğinde
Sayfa 115 - 1985/86Kitabı okudu