Yalan ve Gerçek günün birinde karşılaşırlar. Yalan Gerçek'e "Bugün hava çok harika" der. Gerçek önce Yalan'a bakar, sonra da havanın durumuna bakar. Hava o gün hakikaten çok güzeldir. Gerçek, Yalan'ın yalan söylememesine fazlasıyla şaşırmıştır. Bir kuyunun yanına gelene kadar beraber vakit geçirirler. Yalan hep doğruları söylemektedir. Daha sonra Yalan; "Su çok harika, istersen beraber yıkanalım!" der. Gerçek, yine kuşku içinde suyun sıcaklığına bakar, su hakikaten çok güzeldir. Yalan yine doğruyu söylemiştir. Gerçek, Yalan'a inanarak üstündekileri çıkarır ve beraber yüzmeye başlarlar. Daha sonra Yalan bir anda sudan çıkar ve Gerçek'in kıyafetlerini giyerek kayıplara karışır. Kızgın Gerçek, kuyudan çıkarak Yalan'ı aramaya koyulur ve giysilerini geri almak için her yere gider. Fakat çıplak gerçeği gören kişiler ona kızgınlık ile bakmakta ve onu hor görmektedir. Aciz durumdaki Gerçek kaldırılmış bir vaziyette üzülerek yıkandıkları o kuyuya geri döner ve daha sonra da ebediyen ortalıktan kaybolur. O günden itibaren Yalan, dünyanın her yerinde Gerçek gibi giyinmiş bir şekilde aramızda dolaşmaktadır ve dünya hiçbir şekilde çıplak gerçeği görmek istememektedir.