Bir ilişkiye diğer kişinin değişeceğini bekleyerek girmek aptallıktı.
“Ben, senin özgürlüğünü elinden almak istemiyorum. Sadece dünyanda bir yerim olsun istiyorum. Önemli bir yer.”
Ben, senin özgürlüğünü elinden almak istemiyorum. Sadece dünyanda bir yerim olsun istiyorum. Önemli bir yer.
Sayfa 227
Tek gecelik ilişkileri bu şekilde son bulmamalı ve Vegas'ta olan Vegas'ta kalmalıydı....
Yabancı yayınlarıKitabı okudu
"Bazı kişilerle bağını kendi iyiliğin için koparmalısın"
"İnsanlar seni her halükarda yargılar," dedi. "İnsanlar kendi lanet olası fikirlerine bayılır ve sana bunları kabul ettirmekten memnun olurlar, sen istesen de istemesen de. Kendinle mutlu olmalısın."
Bazı şeyler dolu dolu yaşanmalıydı. İçinden atmalı, üstesinden gelmeli ve devam etmeliydin.
Sayfa 369
Olur böyle şeyler. Bazen beklenmedik, acı verici ve korkunçturlar. Ama hayatı tekrar yere düşmeyi bekleyerek yaşayamam. Bu yaşamak değil. Cesur olacağım ve hayatın bana getirebileceği acı ve kargaşadan sürekli korku duymayacağım. Yemin ederim.
Things happen. Sometimes they’re unexpected and painful and horrible. But I can’t go through life just waiting to get knocked down again. That’s not living. I will be brave and not cower in constant fear of the pain and turmoil life can throw at me. I swear it.
Dahası, evrenin bize kendi zaman çizelgesinde fırsatlar gönderdiğini düşünüyorum ve ya şansı değerlendirip işe yaramasını sağlarız ya da yapmayız.
Furthermore, I think the universe sends us opportunities on its own timeline and we can either take the chance and make it work or not
There’s always something going on or some issue in your head you should be dealing with on your own. But life keeps right on happening.
Her zaman bir şeyler oluyor ya da kafanızda kendi başınıza halletmeniz gereken bir sorun var. Ama hayat devam ediyor.
"Bay Ferris sanırım bu, birisinin bana söylediği en güzel şeydi. Çok güzel, şiirseldi. Faydalı kelimesine bir daha asla aynı gözle bakmayacağım."
Hor gören bir ifadeyle burnundan nefes verdi ve suratsız bir bakış attı. "Harika. Ve çoğunlukla faydalıydı."
"Evet, pardon, çoğunlukla faydalı. Vay canına. Nasıl teşekkür etsem bilemiyorum."
"Daha az konuşmak iyi bir başlangıç olabilir. Hadi şu işi bitirelim."
"Evet, efendim. Hemen, efendim."
"Anne, balkabağım, bırakma beni," diye haykırdı.
"Koş. Git." Evelyn beni kapıya kadar geçirdi. "Bu hale geldiğinde katlanılmaz biri oluyor. Çocukken ona yeterince sarılmamışlar gibi."
"Sen Evelyn Jennifer Thomas, ben David Vincent Ferris'le evlenmeyi kabul ediyor musun?"
“Bak, buraya taşınmana hayır demiyorum. Hala bu konsepte alışmaya çalışıyorum galiba. Ama neden benimle yaşamak istiyorsun?”
“Senden hoşlanıyorum,” dedi sadece.
“Beni doğru dürüst tanımıyorsun bile.”
“Evelyn’in ve Lauren’in arkadaşısın. Sohbet ettik. Üstüne atladım. Yerde beraberce yuvarlandık. Epey bağlayıcı bir tecrübeydi.”