Şeyma

“Her zaman küçük işaretlerin büyük şeyler anlattığına inanırsın.”
Reklam
“İçinde tutulan gözyaşları,akitilanlardan daha acıdır.”
“Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir,ağır da olsa,hafif de, hiçbir zaman belirsiizliğin dehşeti kadar,o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İçinde bişeyler boy atıyor,yeni bir güç yükseliyordu:Yaşama ve ölme gücü.
Leyla kendi gamzelerini onun yanaklarında da görüyordu.Azize sakin, düşünceli küçük kız olup çıkmıştı; hali tavrı, Leyla'nın altı yaşındaki bir çocuktan beklemeyeceği kadar olgun,aklı başındaydı.Leyla kızının konuşma biçimine,sesindeki ahenk ve ritme, bilinçli duraklamalarına ve vurgularına hayrandı; hepsi de,sesin çıktığı küçük, çelimsiz bedenle çelişen, öyle yetişkin şeylerdi ki.
Sayfa 336 - AzizeKitabı okudu
Reklam
“Bu kentin ne çatılarını ışıldatan ayları sayabilirsin,Ne de duvarlarının gerisine gizlenen bin muhteşem güneşi...”
Sayfa 218Kitabı okudu
Zaman geçtikçe, Yavaş yavaş,bu işlemden usanacaktı.Zihinden bulup çıkarmak, tozunu almak,çoktan ölmüş ânı yeniden diriltmeye çalışmak giderek daha yorucu olacaktı.Ve işin doğrusu,bir gün, yıllar sonra Bir gün gelecek,Leyla artık onu kaybettiğine ah vah etmeyecekti.En azından, şimdiki kadar sık , Daha doğrusu, böyle kesintisizce değil.Gün gelecek,erkeğin yüzünün ayrıntıları belleğin pençesinden sıvışacak, sokakta oğlu Tarık'a seslenen bir annenin sesini duymak, kızın bir anda bütün palamarlarını kesip onu rüzgâra, açık denizlere savurmayacakti.Tarık'ı şuan ki kadar çok özlemeyecek, yokluğunun sancısı şimdiki gibi Leyla'ya sımsıkı yapışıp, ayrılmaz bir yoldaşı olmayacaktı.—bir uzvunu kaybedenlerin hissettiği şu hayali acı gibi.
Sayfa 212Kitabı okudu
Gideli yanlızca iki hafta olmasına karşın, işte başlamıştı bile:Zaman o keskin hatlı anıların kenarlarını kemirmeye koyulmuştu.Leyla belleğini sıkıştırdı.Ne demişti? hangisini?Bu sorunun yanıtını bilmek birdenbire canalici, yaşamsal Bir önem kazanmıştı. Gözlerini kapadı.Yoğunlaştı.
Sayfa 212Kitabı okudu
Leyla yaşamının çürümüş bir ip olduğunu düşündü;kopan,sökülen,lif lif ayrılan, dökülen bir sicim.
Sayfa 205Kitabı okudu
“Sırrını rüzgara fısıldarsan, ağaçlara söylediği için suçlayamazsın.”
Sayfa 193Kitabı okudu
Geri134
521 öğeden 511 ile 521 arasındakiler gösteriliyor.