Benim edebiyat dünyasında büyülü gerçeklik ilk defa girdiğim bir ülke ve işin doğrusu İmparator Çay Bahçesi de farklı bir tat bıraktı. Sanki okurken fantastik bir dünyadasın ama değilsinde her boyut kendi içinde gerçek ve bağlantılı evet tanımı buymuş şimdi net şekilde anladım.
Kitaba gelirsek çokca yer ve karakter arasında paragraflarla geçtiğimiz evrenlerle dolu Gül Hanım, Gece, Celal, Adviye Hanım, Cennet bekçisi İrfan, Mebrure, General ve eri, Madam Kelebek ve daha fazla karakterlerin hikayelerinde aşk, sabır, beklenti, aldatma, cinsellik, çekim ve tutkunun bolca olduğu bir dünya aynı zamanda çeşitli mekanlarda -Bartın'daki Taşhan, İzmir, Uşak dörtyol ağzındaki İmparator Çay Bahçesi, Ankara- oradan oraya adeta uçarcasına bir hızla çeşitli yerlerin hikayelerine de tanık oluyoruz.
SPOİLER......
Celalle genç ölümün hayata doyamamışlığını, Gül Hanımla hayattayken yanımızdaki insanla konuşup duygularımızı aktaramamanın ve sonraki pişmanlığını, Adviye Hanımla eski sevgilelerin içinde bıraktığı uktenin ve yitirmişliğin büyük bir tutkuya dönüşümünü, Madam Kelebekle de sakin bir limanın genç kadın için bir nimet oluşunun ama aynı zamanda güçlü bir tutkuya da olan arzusunu, Taşhan'daysa farklı duygulara ve düşüncelere gittiğim kadınlarla doluydu, anlatıcımızdaysa beklentinin ve platonik aşkın karşılık bulması için bekleyen tutkulu bir kadın gördüm.