Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Deneysel çalışmalar sonucunda, zihnimizin nasıl dağıldığını ve bu dağınıklığı nasıl giderebileceğimizi anlatmaya çalışan bir eser. Günümüzdeki teknolojik gelişmelere bağlı olarak hızlıca ve kolay elde edilen bilgilerin zihinlerimizi dağınıklaştırırken, yazar bunların sebeplerini örneklerle açıklamaya çalışmış bu eserde. Okunmasını tavsiye ederim…
Dağınık Zihin
Dağınık ZihinLarry D. Rosen · Metis Yayıncılık · 2019137 okunma
Uyku
Uykusuzluğun insanları nasıl etkilediğini daha yakından incelemeden önce, uyku sırasında neler olduğuna ve hangi mekanizmaların bunlardan sorumlu olduğuna bakalım. İyi dinlenen insanlarda uyku sürecinin belirgin bir örüntüsü olduğunu gösteren sayısız kanıt var. Gündüzleri, güneş ışığı nedeniyle kısa mavi dalga boyundaki ışığa daha çok maruz
Sayfa 168 - Ayrıntı, 2019
Reklam
336 syf.
8/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Hem ismi hem içeriği açısından okurken zorlanacağımı düşündüğüm bir kitaptı. Fakat hiç öyle olmadı, gayet rahat okunur ve anlaşılır bir dili var. İlk başta beynimizin yapısı, işleyişi ile alakalı bir konuya giriş yapılıyor ondan sonra günümüz teknolojisinin beynimizin çalışma şeklini, uyku düzeninden kaygı bozukluğuna can sıkıntısından teknoloji bağımlılığına ayrı ayrı değinip çok güzel anlatılmış. Çok fazla tibbi kelime kullanıpta ben ne okuyorum olmuyorsunuz. En son bölümde de bütün bunların önüne nasıl geçilebilir nasıl kendimizi davranışlarımızı değiştirip bu teknoloji bağımlılığından kurtulabiliriz diye önerileri var. Tavsiyedir.
Dağınık Zihin
Dağınık ZihinLarry D. Rosen · Metis Yayıncılık · 2019137 okunma
Uykusuzluğun insanları nasıl etkilediğini daha yakından incelemeden önce, uyku sırasında neler olduğuna ve hangi mekanizmaların bunlardan sorumlu olduğuna bakalım. İyi dinlenen insanlarda uyku sürecinin belirgin bir örüntüsü olduğunu gösteren sayısız kanıt var. Gündüzleri, güneş ışığı nedeniyle kısa mavi dalga boyundaki ışığa daha çok maruz
Sayfa 168
336 syf.
10/10 puan verdi
Öncelikle belirtmeliyim ki yüksek teknoloji çağında gittikçe dağılan bir zihne ve dikkate sahip olan herkes okumalı, sanırım bunun dışında olan insanlar azınlıkta. Kendi adıma kitaptan çok verim aldım ve irademe hükmetme noktasında bana yardımcı oldu diyebilirim. Bazı pratik önerileri de yok değil ama asıl mesele teorik altyapısında ister istemez bir dönüşüm yaşatıyor. İlgi çekici yönlerinden biri de hayvanlardaki yiyecek arama teoremi ve insanlarda olan bilgi aramayı paralel açıklamış. Bir sincap düşünün ağaçtaki yiyecek bitene kadar kalır sonra ötekine geçer, bizim durumumuzda yiyecek(bilgi) bitmeden bir sonraki sekmeye geçiyoruz. Süreklilik kazanan bu geçişler bizi hem daha sabırsız yapıyor hem daha dikkatsiz, dolayısıyla dikkat süremizde müthiş bir azalma oluyor. Bu konuda en etkili yanılsama ise çoklu görevi ya da sürekli görev geçişlerini bir beceri olarak görüyoruz. Yüksek teknoloji çağında bunun bir kabiliyetmiş gibi görülmesi bir yanılsama kadim beyinlerimiz buna elverişli değil.
Dağınık Zihin
Dağınık ZihinLarry D. Rosen · Metis Yayıncılık · 2019137 okunma
Harvard Tıp Fakültesi araştımacıları tarafından yürütülen bir çalışmada, gece yatarken kâğıda basılmış kitap okuyanlarla e-kitap okuyanlar karşılaştırıldı ve bunların gece uykularına ve sabah uyanıklığına etkisi incelendi.58 Sonuç tam da beklendiği gibi çıktı: Kâğıt üzerine basılmış kitap okuyanlara kıyasla e-kitap okuyanlar ortalama on dakika daha geç uykuya dalıyor, melatonin salgısı bir buçuk saat daha geç başlıyor, yüzde 55 daha düşük melatonin salgılanıyor, o çok değerli REM uykusu on iki dakika azalıyor, sabah uyanma kalitesi düşüyordu. Bu araştırma sadece on iki üniversite öğrencisi üzerinde yapılmıştı ama bu öğrenciler iki hafta boyunca hastanede kaldılar, uyumadan önceki dört saat boyunca basılı kitap ve ekitap okurken ve uyudukları süre boyunca saat başı kanları alındı.
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
"Çeşitli işleri birlikte yapma eğilimimizin ilginç yönlerinden biri, tekli görev becerimizi artık kaybetmiş gibi görünüyor olmamız. Bir restorandayken etrafınıza bakın, kentin caddelerinde dolaşan insanlara göz atın, sinema veya tiyatro kuyruğunda bekleyen insanlara dikkat edin, ellerindeki cihazlara dokunup duran bir sürü parmak göreceksiniz. Artık adeta hiçbir şey yapmadan duramaz hale geldik. Karşımızdaki insanlarla, cihazlarımız aracılığıyla ulaşabileceğimiz insanlar kadar ilgilenmiyoruz. Daha da önemlisi, düşüncelerimizle baş başa kalma becerimizi kaybetmiş görünüyoruz." (Bunu okurken dahi) gömüldüğümüz parlak ekranlardan, gelen her bildirim sesine Pavlov'un köpekleri gibi tepki vermemizden, yanımızda yokken veya biraz uzağımızdayken kaygıyla ekranını açtığımız bu yüksek teknoloji cihazlarının hayatlarımız üzerindeki tahakkümünü net bir şekilde gözler önüne seriyor Dağınık zihin. Teknolojinin hayatlarımızdaki bu yadsınamaz varlığına uygun bir mesafe koymak için önce zararlarından bahsediyor, ardından bu zararları nasıl domine edeceğimize dair önerilerde bulunuyor. Evlerinize tıkılmış hissediyor ve elinizdeki cihazınız cezbediciliğini yitirmeye başlamışsa bu harika kitabı okumanız için iyi bir fırsatınız var diyebilirim. Okuyunuz.
Dağınık Zihin
Dağınık ZihinLarry D. Rosen · Metis Yayıncılık · 2019137 okunma
Sadece on yıl öncesine kadar, cebinizin civarında kıpırdanma gibi bir şey hissetseniz, o noktayı kaşıyarak rahatlatmaktan başka bir şey düşünmezdiniz. Bugün ise aynı sinirsel faaliyet bize telefonumuzu yoklamamız gerektiğini düşündürüyor.
Sayfa 167 - Metis BilimKitabı okudu
Yatak odasında herhangi bir elektronik cihazı olanlar, geceleri ortalama kırk iki dakika daha az uyku uyuyorlar. Uyku zamanında odada akıllı telefon bulundurmak ise uykuyu gecede ortalama elli dört dakika azaltıyor. Bunun yalnızca Amerikalılara özgü olduğunu düşünenlere de söyleyelim: Mısır'da, Yeni Zelanda' da ve Finlandiya'da yapılan araştırmalar buralardaki çocukların ve ergenlerin davranış modellerinin de benzer olduğunu ortaya koydu.
Sayfa 178 - Ayrıntı, 2019
336 syf.
·
Puan vermedi
Zengin Muhteva, Anlaşılır Metin
Kitap dikkat-dağınıklığının bilince kapalı nedeni olan algı-eylem döngüsüyle başlıyor. Bilişsel süreçleri anlattığı bölümde güzel bir tarihçeden sonra yüzeysel bir nöroloji anlatısı mevcuttu. Diğer bölümde dijital yaşantının insan davranışlarına etkisini anlatıyor fakat burada çok fazla yapılan araştırmalar üzerindeki verilerde durulmuş. Daha büyük bir kısmı veriden ziyade bilgi içerebilirdi bu bölümün. Benim okuduğum dikkat dağınıklığı üzerine en müspet bilimler temelli yaklaşan kitap buydu. Dikkatin anatomisi davranış kökenleri gibi çok güzel bir bağlamda çok detaylı anlatılmış.
Dağınık Zihin
Dağınık ZihinLarry D. Rosen · Metis Yayıncılık · 2019137 okunma
Reklam
Sabırsız olduğumuz su götürmez bir gerçek. Bunu, o anda yaptıkları işten veya yanlarında birisi olup olmadığından bağımsız olarak üç ila beş dakikada bir telefonlarına bakan insanları izleyerek doğrulayabilirsiniz. Amherst’teki Massachusetts Üniversitesi ve Akamai Technologies tarafından yapılan bir incelemede, 23 milyon çevrimiçi video izleme eylemini içeren sunucu verileri toplanarak kolektif sabırsızlığımızın bir resmi çıkarıldı; verilere göre, ortalama olarak, izleyiciler videonun başlaması iki saniyeden uzun sürüyorsa videoyu kapatıyor ve gecikmenin devam ettiği her saniye kalan izleyicilerin yüzde altısı daha başka bir yere tıklıyor.22 Bu verilerden, bir video başlamadan önceki o kısacık on saniyenin bile, izleyicilerin üçte ikisinin o ekranı kapatıp başka bir bilgi kaynağına geçmesine yol açtığını görüyoruz. İzleyicilerden habersiz olarak toplanan bu nicel veriler, çevrimiçi bir tüketicinin indirilmesi uzun süren bir siteyi terk etme süresine gönderme yapan “dört saniye kuralı” ile ilgili araştırma ve deneysel verileri destekliyor.23 Yakın zamanlarda yapılan bir araştırmada bu dört saniye kuralının “iki saniye kuralma” hatta “400 milisaniye kuralına” (yarım saniyeden az) yaklaşmış olduğuna dair bulgular görüldü; bu da hepimizin ne denli sabırsız olduğumuzu ve ihtiyaçlarımız ânında karşılanmazsa dikkatimizi hemen bir ekrandan diğerine kaydırmaya meylettiğimizi gösteriyor.24 Bundan sonraki birkaç bölümde, bölünmeye yatkın olduğumuz tipik durumlara dair araştırmalara kısaca göz atacağız.
Bilgi hiçbir zaman bu kadar kolay erişilebilir olmamıştı. Bilgisayarlarımızdaki birçok platformda pop-up bildirimler, e posta bildirimleri, bir sürü okunmamış mesaj ve tweet, bekleyen sohbet mesajları, henüz bakılmamış sosyal medya mesajları, hatırlatmalar, güncelleme uyarıları, hatta bazı bilgisayarlarda sürekli zıplayıp duran uygulama simgeleriyle karşı karşıyayız. Cihazımızı açtığımız an dikkatimizi kendine yönlendiren ve bir sonraki kaynağın ne kadar kolay erişilebilir olduğunu hatırlatan sayısız uygulama karşımıza çıkıyor. Artık kendimizi, telefonların küçük ekranlarının, tabletlerimizin orta boy ekranlarının, bilgisayarlarımızın daha büyücek ekranlarının ve HD televizyonlarımızın dev ekranlarının önüne park ediyoruz. Ve bunların her biri de dikkatimizi o anda yaptığımız işten uzaklaştırıp, daha ilginç olabilecek bilgiler içeren birçok pencere ve sekme vaadi (ya da tehlikesi) sunuyor.
Sayfa 208 - Ayrıntı, 2019
2004 yılında Sumatra’nın batı kıyısı açıklarında Hint Okyanusu’ nda meydana gelen depremin ardından yaşanan acı olayları ele alalım. Bu denizaltı depremi, on dört ülkede yaklaşık 230.000 insanın canını aldı. İlginç bir şekilde, raporlara göre tsunami gelmeden az önce deniz geri çekilirken insanlar yerlerinden kıpırdamadan durup bakmış, hatta merak edip tsunamiye doğru yaklaşmış (yukarıdan aşağıya doğru belirlenen hedefler), oysa diğer hayvanlar felaket gelmeden önce çoktan yüksek seviyelere doğru kaçmıştı. Tayland’ daki Khao Lak Fille Gezi Merkezi’nin sahibi, fıllerin bastıkları zemin yok olmadan beş dakika önce iplerini kopartarak, eğiticilerin emirlerini dinlemeksizin tepelere doğru hızla koştuklarını bildirmişti. Vahşi Yaşamı Koruma Demeği’nden Bill Karesh’in de dediği gibi: “İşitme duyularının, sesleri ayırt etme yeteneklerinin ve görme duyularının bizden daha iyi olduğunu biliyoruz. Ayrıca bu tür sinyallere bizden daha fazla tepki veriyorlar.” Hayvanlar diğer hayvanların dikkat çekici davranışlarında tepit ettikleri sinyallere de karşılık verirler: “İleride kuşların uçarak uzaklaştığını ya da hayvanlarin koştuğunu gördüklerinde, onlar da huzursuzlanıyorlar.”
Harvard Tıp Fakültesi araştırmacıları tarafından yürütülen bir çalışmada, gece yatarken kâğıda basılmış kitap okuyanlarla e-kitap okuyanlar karşılaştırıldı ve bunların gece uykularına ve sabah uyanıklığına etkisi incelendi. Sonuç tam da beklendiği gibi çıktı: Kâğıt üzerine basılmış kitap okuyanlara kıyasla e-kitap okuyanlar ortalama on dakika daha geç uykuya dalıyor, melatonin salgısı bir buçuk saat daha geç başlıyor, yüzde 55 daha düşük melatonin salgılanıyor, o çok değerli REM uykusu 12 dakika azalıyor, sabah uyanma kalitesi düşüyordu.
Sayfa 170 - Ayrıntı, 2019
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.