Ursula'm ve Saramago'dan sonra okumaktan en keyif aldığım yazar Galeano.Latin Amerika'nın Kesik Damarları ile gönlüme taht kurmuştu, Aynalar ile de tekrar mest eti beni.Tarihi baştan sonra yeniden anlatmış bize, bambaşka bir bakışaçısı ile...Yankeelerin,barbar Avrupalıların derisini yüzdüğü yerlileri, kitap yazmak için adını değiştirmek zorunda kalan kadınları,Che'yi,ABD'ye direnen Küba'yi,vahşi batililar tarafından hücrelerine ayrılan Latin Amerika'yi,Guernica'yi,gaz odalarında öldürülen Yahudileri,İspanyollarin yaşama hakkı tanimadigi Müslümanları,susuzluğa mahkum edilen Afrikalilari, Panama Kanalı yapılırken katledilen işçileri ve daha bir dünya şeyi kendi üslubu ile anlatmış.Emperyalizmin ,ezen ve ezilen halkların tarihini yazmış .Kitap o kadar güzeldi ki 20 gündür bitirmeye kıyamıyordum,yavaş yavaş okuyordum. Nihayet bitti.Kitaptan ayrıldığım için üzgün, daha okunacak çok Galeano kitabı olduğu için mutluyum.Bu metin kurgu dışı bir anlatı bu arada.