... karanlığın içine, uçurumlara,dağlara veya uzak sulara, habersiz ve belirsiz bir güç tarafından, tıpkı bir yaşamın meçhul kaderin sarp derinliğine savruluşu gibi...
Üst dünya insanları, çelimsiz bir güzelliğe, alt dünya insanlarıysa sadece mekanik bir sanayiye doğru sürüklenmişti. Bu harika düzende, mekanik kusursuzluk in bile lazım olan tek bir şey eksikti : mutlak istikrar.
Bunları yazarken asıl hikayenin hakkını vermek için kalem ve mürekkebin kifayetsizliğini ama en çok da kendi yetersizliğimi fazlasıyla hissediyorum. Yeterli dikkati vererek okusanız bile, küçük lambanın parlak ışığının altında anlatıcının solgun, içten yüzünü göremeyecek, sesindeki tonlamaları duyamayacaksınız. Hikayesindeki dönemeçleri anlatırken yüzünün aldığı halleri bilemezsiniz. ( işte bu yüzden hayat ve hikayeler hiçbir zaman yaşandığı ve anlatıldığı gibi değildir. Ben yaşar ve anlatırım sen dinlersin anlarsın ama yaşamış sayılmazsın. Aynı kitaplar gibi biz okurlar kendimizi yüzlerce hayat gördük diye tanıtırız ama o hayatları da birilerinin penceresinden görmüşüzdür ve bu da bizi hiçbir okuduğunuz kitabı kendi hayatımız gibi yaşamadığımızı gösterir.)
Farklı bir şekilde kendini birilerine anlatmaya çalışan bir zaman yolcusu ile başlıyor hikaye. Daha sonra kendini zamanda yıllarca ileri atarak bir yere varıyor bu yolcumuz. Orda bir sürü birbirine benzeyen insan görüyor önce tedirgin oluyor sonra anlıyor her şeyi. Hikayenin yavaş yavaş yerine oturduğunu hepimiz görüyoruz aslında okurken. Hiç beklenmedik anlarda beklenmedik şeyler oluyor. Yolcumuz zaman yolculuğu yaparken flört macerası yaramadığını söylüyor ama flört bile ediyor belki de. Okumadan bilemeyiz hiçbir şeyi. Tek söyleyeceğim kitabın havada kaldığını ama bu bitişinde bu kitaba uygun olduğunu düşünüyorum. Eğer her şey yerli yerine oturmuş ve tam bir şekilde bitseydi bu zaman yolcusuna ait olan bir bitiş olabilir miydi dedirtti bana bu düşüncelerim. Okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Güzel bir akışı var hızlıca bitiyor ve insan bir şeyleri düşünmesi için fırsatlar veriyor.
Zaman MakinesiH. G. Wells · Karbon Kitaplar · 201728,7bin okunma
Öncelikle kitap çiftlik hayvanlarının kendisine yapılan haksızlık ve yaptıkları işlere rağmen haklarını almamaları üzerine çıkardıkları bir başkaldırı ile başlıyor. Daha sonra kendi çiftlikleri kuran hayvanlar yaşamlarını bu şekilde devam ediyor ama işler bir süre sonra yeniden karışıyor. Bu süreçte çok fazla zorluk ile baş başla kalan hayvan çiftliği üyeleri fark edemedikleri bir sona doğru sürükleniyor aslında. Onları yöneten domuzlar insan gibi miydi yoksa domuz muydu? Aslın sorunları buydu, sorun kitabın sonunda ortaya çıkacaktı ve hayvan çiftliği üyeleri domuzları insanlardan ayırt edemeyeceklerdi...
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,1bin okunma