John Wheeler'ın 1967 yılında ortaya attığı 'kara delik' terimi, daha önceden bu tip yıldızlar için kullanılan 'donmuş yıldız' teriminin yerini aldı. Wheeler'ın adlandırması, nasıl meydana geldiklerinden bağımsız olarak çökmüş yıldızların kalıntılarının kendi başlarına incelenmeye değer nesneler olduklarına vurgu yapıyordu. Karanlık ve gizemli bir şeyleri çağrıştıran bu yeni isim kısa zamanda benimsendi. Ancak Fransızlar, Fransız olduklarından, bu isimde sakınca gördüler. Kara deliğin Fransızca karşılığı olan "trou noir" teriminin müstehcen çağrışımları vardı. Ama bu itiraz, başka bir Frangiliz uydurma olan le weekend sözcüğüne yapılan itiraz gibi kısa ömürlü oldu. Sonunda pes ettiler. Böyle bir şampiyon karşısında kim direnebilir ki? Dışarıdan bakıldığında, kara deliğin içinde ne olduğunu bilemezsiniz. İçine televizyon setleri, elmas yüzükler hatta düşmanlarınızı atabilirsiniz ama kara deliğin tek hatırlayabildiği toplam kütlesi, dönme durumu ve elektrik yükü olacaktır. John Wheeler bu ilkeyi 'kara deliğin saçı yoktur' ifadesiyle anlatır. Fransızlar için şüphelerini doğrulayan bir ifade.
Sayfa 43 - 44Kitabı okudu
"Le Trou (Delik)" Filmi Hakkında Yorum, Fikir ve Görüşler
Edit: Yarın (16.05.2019) 20.00-23.59 saatleri arasında bu başlık altında, "Delik" tartışması yapılacaktır. Fransız sinemasını konuk ettiğimiz mayıs ayının ilk filmi "Esaretin Bedeli" ve "Bir İdam Mahkumu Kaçtı" gibi sinemanın klasikleşmiş hapishane filmlerinden biri olan "Delik" oldu. Bizi yaklaşık altmış yıl öncesine götürecek olan bu Becker şahikası hakkındaki yorum ve görüşlerinizi bu gönderi altında paylaşıp fikirlerinizi tartışabilirsiniz. 15 Mayıs Çarşamba günü yine bu gönderi altında 21.00-23.00 saatleri arasında eş zamanlı tartışma yapılacaktır. (Edit: Bir gün rötar oldu.)
Reklam
1K Film Platformu Mayıs Ayı: Fransa
Mayıs ayında sinemanın doğduğu topraklarda, Fransa'dayız. Bu vesileyle Lumiere Kardeşler'e selam olsun. İki film seçecektik ve kalabalık bir aday listemiz yoktu: Truffaut'tan iki, Rohmer'den, Carne'den, Renoir'dan ve Becker'den birer olmak üzere toplam altı film adayımız vardı. Dünyanın en sıkı hapishane filmlerinden biri olan "Le Trou (Delik)" yüksek oy alarak ilk filmimiz olurken ikinci filmimiz de
Serkan Mutlu
Serkan Mutlu
'nun belirttiği üzere 1995 yılında 600 Fransız sinemacının katıldığı ankete göre Fransa'nın en iyi filmi olarak belirlenmiş Marcel Carne'nin 1946 yapımı filmi "Children of Paradise (Cennetin Çocukları)" oldu. İlk film ayın 15'ine kadar; ikinci film ayın 30'una kadar izlenip vatsap grubunda tartışılacak. Onun dışında vatsap grubuna katılmak istemeyenler, filmlere dair açılacak gönderilerde film hakkında fikirlerini tartışabilecek. Ayrıca film hakkında inceleme yazanlar, malum gönderiler altında incelemelerini paylaşabilecekler. Şimdiden herkese iyi seyirler. :)
Le Trou (Delik) /1960
"Bir taksi çağıracak kadar yakındık" Tek mekan, beş farklı adam ve bir amaç... Sürpriz sonlu, hapishaneden kaçış temalı filmseverlerin kesinlikle izlemekten zevk duyacakları türden Filmin varlığıyla beni tanıştıran okura da teşekkürlerimi sunuyorum.