Kalpaktan damlayan kar suyunun sobanın üstüne düşüp "Cıs" diye bağırması kadardı, anlıktı sanki her şey...
Öyle hızlı bitti ki kitap, daha çok öykü olsun daha çok okuyayım dedim içimden.
Yıl 2015 bizler sitenin ilklerindenken benim için 1000Kitap kazancı, sitenin bana kattığı en değerli insanlardan biri
Havva’nın Üç Kızı’ndan sonra pek bir beklentiye girmeden başladım. Çünkü o kitabın sonu benim için havada kalmıştı. Fakat kitap gerçekten beni fazlasıyla tatmin etti.Leyla unutulmazlar arasına girdi benim için.
Kendileri kaloriferli lüks dairelerde oturup her yere araba ile giden haftalık dört beş saatlik toplantı karşılığında yedi sekiz bin lira alan siyasiler gecekondudaki sefaleti kavrayamaz. Çünkü senin "sefalet var" diye feryadına resmî ağızla "Türkiye'de sefalet yoktur" diye karşılık verilince bütün meseleler kökünden çözülüverir.
Sanma yazdiklarım yabancı sana.
Sen bana ne anlattınsa,ben onu yazarım.
Sende başlayan kendimi.
Sende biteceğini bildiğim sonu yazarım.
Sende doğan rüzgarı,sende başlayan yeli.
Sana doğru akan ırmağı,suyu.
Dört ana ,dört ara sekiz yön varya.
Senim için dokuzuncu yön'ü yazarım.
Hasret denen zamanı,Vuslat denen dem'i.
Senin ile hayal ettiğım ,her
Gerek dili, gerek üslûbu, gerekse de kurgusuyla iyi düzenlenmiş bir öykü gibi keyiflisi yoktur. Öykücü anlatır, siz onun dizinin dibinde dinlersiniz; o konuşur, siz yaşarsınız; o söyler, siz onun müziğiyle kendinizden geçersiniz, içinde bulunduğunuz mekan değişir, zamanı unutursunuz, öyküyü yaşarken kısa süreliğine de olsa "gerçek
Huzur, kimsesizliğini anlayıp, çaresizliğin dibine vurup Allah'a yaslanmanda! Ve huzur, sadece yaratana bağlanıp tek umudun olarak O'nu görmende. Bu dünya da O'ndan başka huzur bulacağın hiçbir şey olmadığını anlamanda!