Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Leyla

Leyla
@leylaeyvazoglu
Çekinme, söyle, dedi. Ben artık her şeye alıştım.
Reklam
Keşke insanın hafızası, doğduğunda kulağına okunan ezanla birlikte üç defa fısıldanan adını hatırlayabilecek kadar derinlere inebilseydi.
Edison 67 yaşındayken bütün hayatını verdiği atölyesi yanar. O sırada yanında olan oğlu Charlie, babasının ne tepki vereceğini merak eder. Edison oğluna, “anneni çağır o da bizimle beraber izlesin.” der. Ertesi sabah kahvaltıda bütün ailesini toplar ve şöyle der: “ şu anda bütün hatalarımız yanmış durumda.” 67 yaşında bir insan olarak azminden hiçbir şey kaybetmez ve bu olaydan üç hafta sonra ses kayıt sisteminin nüvesini oluşturan fonograf cihazını icat eder. Bu durum, ümidin insan hayatındaki yerini göstermesi bakımından çok manidardır. O güne kadar sarf ettiği bütün emekleri yanmış bir kişinin, eski bilgileri yeniden toplayarak yeni bir icatta bulunması bir hayaldir aslında. Hayatının ilerlemiş yıllarını yaşayan birinden beklenen, “ömrümün bundan sonraki kısmını bir sahil kasabasında geçireceğim.” demesidir. Fakat Edison hayallerini ümitle birleştirmiş ve hedefine ulaşmıştır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Aziz ve Celil olan Allah’ın kullarına gönderdiği iki elçisi vardır.Biri içimizdeki elçidir ki bu akıldır, diğeri de dışımızdaki elçi yani peygamberdir. Hiç kimse, içindeki elçiden yararlanma işini öne almadıkça dışındaki elçiden yararlanamaz. Şu halde akıl, peygamberin öğretisinin doğruluğunu öğretir... Sonuç olarak akıl yönetici, din yol göstericidir. Akıl olmazsa din varlığını koruyamaz, din olmayınca da akıl yolunu şaşırır. Yüce Allah’ın buyurduğu gibi ikisinin birleşmesi “ışık üstüne ışıktır.”
İnsan yüreğinde akan tek şeyin kan olmadığını öğrenmiştim.