Bu biraz zaman alacak. Aklımın içinde öyle çok şey var ki. Söyleyecek çok şeyim ama yazacak tek bir parmağım var. Sanırım en başından başlayacağım... “Kelimeler. Etrafım binlerce kelimeyle çevrili. Belki de milyonlarca. Katedral, mayonez, nar. Mississippi, napolitan, suaygırı. İpeksi, korkunç, yanardöner. Gıdıklanma, hapşırık, dilek, endişe. Kelimeler kar taneleri gibi etrafımda uçuşuyor. Her biri narin ve eşsiz, yere düşmeden avcımda eriyip gidiyor. İçimde derinlerde kocaman bir yığın halinde birikiyorlar. Birbirine geçmiş düşüncelerden, cümle ve deyimlerden dağlar. Zekice ifadeler. Espriler. Aşk şarkıları. Çok küçükken belki henüz birkaç aylıkken kelimeleri bana ikram edilen tatlı bir içeceğe benzetir ve limonata gibi içerdim. Sanki tatlarını alırdım. Karmakarışık düşüncelerime ve duygularıma anlam kazandırırlardı. Annemle babam beni hep konuşmalarıyla sarıp sarmalardı. Sohbetler ve gevezelikler. Kelimeler ve sesler. Babam bana şarkılar söyler, annem güç veren kelimeler fısıldardı kulağıma. Bana veya benim hakkımda söyledikleri her kelimeyi öğrendim, sakladım ve hiç unutmadım. Hiçbirini. Düşünce ve kelimelerin karmaşık işleyişini nasıl çözdüm bilmiyorum ama bu kendiliğinden ve hızlıca oldu. İki yaşıma geldiğimde tüm anılarımda kelimeler, tüm kelimelerimin de bir anlamı vardı. Ama sadece zihnimin içinde. Şimdiye kadar tek kelime konuşmadım. Neredeyse onbir yaşındayım...”
Sayfa 255
Dede, hayatta kalan kardeş, sanki kana susamış bir diktatörün üç kardeşini katletmesi, bizim de birer limonata eşliğinde bunu konuşuyor olmamız dünyanın en normal şeyiymiş gibi capcanlı bir sesle bir onu bir bunu anımsayıp anlatıyordu. Onun zaferinin de bu olduğunu fark ettim. O da kendi fedailiğinin acısını çekmişti: Ölümün kendisiydi ama yaşıyordu, hikayeyi anlatmak için geriye kalandı.
Sayfa 389Kitabı okudu
Reklam
Oturup üzülmek bana pek iyi gelmeyeceğinden hayatın bana verdiği limonlarla limonata yapmaya karar verdim
Sayfa 49 - AvaKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.