Sonu daha başından belli olan, yormayan, sıkmayan, daha çok film tadında olan bu kitaplar beni gerçek dünyadan sıkıldığımda kurtaran aşk kitaplarına bayılıyorum. Beni buradan alıp bambaşka, daha tutkulu, daha renkli ve neşeli bir dünyanın içine çekiştiriyor.
Bu nedenlerle birlikte Çarpık Aşk’ı da seveceğimi daha en başında biliyordum. Konusunun muhteşem olduğunu söyleyemeyeceğim. Açıkçası çok basit ve klişe bir kurguya sahip ama karakterlerin ve yaratılan dünyanın etkisiyle hoş ve parlak bir hikayeydi.
Ayrıca kabul edelim herkes, sevmediğini iddia edenler bile klişeleri severler.
Eh, çünkü klişeler kurtarıcıdırlar. Sizi çok ağlatmaz ya da çok güldürmezler. Dengede tutarlar. Gidecek hiçbir yer bulamadığınızda hep gittiğiniz kahveciye yeniden gitmek gibidir.
Bu yüzden klişenin verdiği güvenli bir liman olan bu kitaba bayıldım. Ava’yı ve arkadaş grubunu çok sevdim. Erkek karakterlerin çok, çok harika olduğunu düşünmüyorum ama kadınlar, bahtsızlıklarına rağmen oldukça harikaydılar.
Hepsinin karakterlerinde kendi arkadaşlarımın karakterlerinden izler bulmak da ayrıca keyifli bir etkinlikti.