Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nisa

Nisa
@littlekene
Mühendis
14 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Nisa
@littlekene·Bir kitabı okumaya başladı
Tüketim Toplumu
Tüketim ToplumuJean Baudrillard
8.5/10 · 972 okunma
Reklam
Nisa
@littlekene·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami
8/10 · 9,8bin okunma
152 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mutlu Ölüm
Mutlu ÖlümAlbert Camus
7.7/10 · 4.811 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şu tuhaf körlüğe şaşıyordu ki, insanlar kendilerinde değişeni çok iyi bilmelerine karşın, dostlarına, ilk ve son olarak, kendi oluşturdukları bir imgeyi yakıştırıyorlar.
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
İnan bana, büyük acı yoktur, büyük pişmanlıklar, büyük anılar yoktur. Her şey unutulur, büyük aşklar bile. Yaşamda aynı anda hüznün ve coşkunluğun bulunuşu bundandır. Olayları görmenin ancak belli bir yolu vardır ve zaman zaman ortaya çıkar. İşte bunun içindir ki, yaşamında büyük bir aşka, mutsuz bir tutkuya sahip olmuş olmak yine de iyidir. Bu en azından bizi çökerten nedensiz umutsuzluklar için bir korunmadır.
Sayfa 131Kitabı okudu
Nisa
@littlekene·2021 okuma hedefini ekledi.
2021 OKUMA HEDEFİ
2/26 kitap - %8 tamamlandı
2 kitap okudu
26 kitap
216 sayfa
2 inceleme
2 alıntı
#4642 En çok okuyanlar'da.
152 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Albert Camus'yu Yabancı adlı eserine hazırladığı söylenen bu romanını okumak için sabırsızlanıyorum. Şu ana kadar roman için biraz dağınık olduğu eleştirisini yapabilirim
Mutlu Ölüm
Mutlu ÖlümAlbert Camus · Can Yayınları · 20164,811 okunma
64 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bir insan ölümden nasıl korkmaz? Bedenimizin ölümü ruhumuz için ne anlama gelmektedir? Ruhumuza yapılan suçlamalar karşısında tepkimiz nasıl olmalıdır? Açıklanmasına gerek bile olmayan bu kitabı başından sonuna bir esintiye kapılmış gidiyormuşum gibi okudum.
Sokrates'in Savunması
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Panama Yayıncılık · 201852,6bin okunma
68 syf.
9/10 puan verdi
Sevmek nedir? Sevmek ancak karşılık beklenmediğinde mi anlamlıdır? Sevme durumuna gölge düşürülebilir mi, anlamı kaybedilebilir mi? Bu sorular üzerine düşünmeyi tetikleyen oldukça güzel bir uzun hikaye Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu. Sevdiği insan tarafından bir an olsun bile kötü görülmektense hiç görülmemeyi tercih eden bir kadının hikayesi. Sevdiği adamı bir an olsun yanında hissedebilmek adına tüm hayatını feda etmil bir kadının... Hikayeyi okurken içiniz parçalanıyor, ve diyorsunuz ki; ben seni tanımak istiyorum! Baş karakter Yazar R. ise karşısındaki kadını bir an bile olsun fark etmemiş bile olsa, onu bir an bile olsun tanımak istememiş bile olsa; bilinmeyen aşık kadınımızın gözünden dinlediğiniz bu adma kızamıyorsunuz. Çünkü bu kadın yaşadığı aşktan dolayı çektiği acının gölgesini adamın üzerine hiç düşürmüyor. Yaşadığı kötü her şeyi adamdan ayırırken hayatına sevgisinden dolayı toplam birkaç gün girmiş adamın bu anlarını kutsuyor. Ve akıllara şu soruyu getiriyor: Aşk aşık olunandan tamamen ayrı bir olgu mudur? Stefan Zweig okumaktan her zaman keyif aldığım bir yazar. Bu hikayesi ise beni hiç beklemediğim kadar etkiledi. Bir kadını ve onun aşkını böyle bir saflıkta okumak ve onun duygularına bu hikaye boyunca ortak olmak bir yandan samimiyetle sarmalarken bir yandan buruk bir acı bıraktı.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,1bin okunma
Reklam
320 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ruh portremiz
Dorian Gray genç ve yakışıklı bir gençtir, ancak hiç düşünmez. Bir gün kendisine aşık orta yaşlı birressamın çizdiği portresine baktığında kendisine aşık olur. Ve diler ki, kendisi yerine bu portre yaşlansın; kendisi hep gençliğini taşısın. Ve dileği gerçek olur. Kendini gençliğe, güzelliğe, ve dünyadaki geçici zevklere kaptırdıkça portrede değişiklik fark eder. Portredeki genç ve güzel yüzü her bir kötülüğünde biraz daha gitmektedir, biraz daha çirkinleşmektedir. Bana göre Dorian Gray kutsanmış bir insandır. İnsanoğlu beslediği kötü düşüncelerle, yaptığı yanlışlarla ruhunu her geçen dakika biraz daha yaşlandırıp çirkinleştirir fakat farkına varamaz. Dorian Gray bunu somut bir şekilde görebiliyor olmakla kutsanmış, ancak bunun farkına varamamıştır. Bence bu kitabın okurda bırakması gereken sorular okurun kendi portresi üzerinedir. Acaba ruhumu gösteren bir portre olsaydı ve bu portreme her gün bakıyor olsaydım, nasıl şekilleniyor olurdu? ,Acaba gençliğimi, ruh güzelliğimi yaptığım şeyler nasıl etkiliyor? Bunları düşünmeden yaşadığımız hayatta bu soruların cevabını da asla görmeden, ya da görmezden gelerek yaşıyoruz. Ancak ruhumuzu her gün görmek zorunda kalsaydık, davranışlarımız yine aynı mı olurdu? Bir okurun bu kitaptan alabileceği en önemli şey, kendi portresi ile ne kadar barışık olduğunu sorgulamasıdır.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Ren Kitap · 201872,7bin okunma
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.