Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
Büşra Anesa Sönmez
Büşra Anesa Sönmez
@livingonmyown
Araştırma Görevlisi, Çevirmen
PhD
Ankara
İzmir, 19 Şubat 1988
27 okur puanı
Ekim 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Kitabın ilk yarısı gerçekten çok iyi. Post truth kavramını kelime kelime incelemesi, özellikle post- ekinin buradaki mahiyetini açıklaması, işin felsefi boyutu ile birlikte ele alması, kavramın başka kavramlarla ilişkisini kurması gerçekten ufuk açıcı olmuş. Bu ilk yarı için tebrik ederim. İkinci yarısı ise gerçekten yüzeysel ve biraz sıkıcı
Beklentimin çok çok altında kaldı. İlkokul müsameresi tadında bir kurguya sahip, fazlası değil. Sıkıcı, durağan hatta gerçekten anlamsız. Neyse ki 2 saatte bitti...
Bu arada Ömer Türkeş kitabın önsözünde "iki yoksul ve yaşlı insanın hikayesini anlatan eski bir romanın yeniden basımı yeniyi, ille de en yeniyi talep eden, yakışıklı erkeklerle güzel kadınların maceralarını seven günümüz okuyucusuna ne kadar çekici gelecek bilmiyorum" demiş. Herhalde "nasılsa kitap beğenilmeyecek, bari suçu okucuya atalım da kabahati kendilerinde arasınlar" diye düşündü. Bence bir önsözde böyle bir cümle kurularak okuyucunun zekasının aşağılanması çok yakışıksız bir durum, nahoş bir üslup. Bu kitabın beğenilmemesi okuyucusunun "en yeniyi talep ettiği" veya "yakışıklı erkek/güzel kadın aşkından" hoşlandığı anlamına gelmez sevgili Ömer Türkeş... Bunu da eklemeden geçemedim.
Kitapla ilgili düşüncelerim çok ortada kaldı diyebilirim
Değerli bir eser olduğu kesin öncelikle. Ben billboardlarda bu kadar reklamını görünce daha genele hitap eden bir eser beklentisine girmiştim. Lakin Açık Ufuk kesinlikle belirli bir okuma deneyimi gerektiriyor. Felsefeye, edebiyata ilginiz yok ise okuması çok zor. Zira meselesi çok derin bir eser. Anahtar kelimelerini sıralamam gerekse felsefe, dil, düşünce, anlam, varlık, yokluk, tefekkür, edebiyat, maneviyat gibi kavramları sayabilirim. Velhasıl, ortaya güzel bir eser çıkmış, sabırla okursanız insana çok şey katıyor. Ama genel okuyucuya hitap ediyor diyemem.
Felsefi ağırlığı nedeniyle akıcı bir kitap olmamakla beraber Türkçe çok iyi kullanılmış, pürüzsüz bir anlatımı var. Okurken not alma ihtiyacı da hissettiriyor.
Ben daha önce İbrahim Kalın'ın herhangi bir eserini okumadığım için bununla başlamak iyi bir karar olmamış olabilir. Ama bu benim kişisel hazırbulunuşluğum ile ilgili bir durum. Yoksa dediğim gibi kitabın özü, mesajı, meselesi derin; birden fazla kez okunsa daha da iyi anlaşılır.
Okur Takip Önerileri
Bu kitabı Türkiye Bilimler Akademisi üyesi Prof. Dr. Nuri Yurdusev bir seminerinde tavsiye etmişti. İslam düşüncesindeki epistemolojik akımları genel bir çerçeve ile özetleyen, islam düşüncesi ve islam felsefesine giriş niteliğinde bir kitap. İslam tarihindeki fikir ve inanç hareketlerini tanıtmak için İslam dogmatizmi (selefiye), islam rasyonalizmi (kelam) ve islam mistisizmini (tasavvuf) ana hatlarıyla, her ekolün kendi bakış açısı ile değerlendirmeye çalışmış (bununla birlikte yazarın tasavvufi düşünceye eğilimi metinde aşikar, bunu da dikjate almak gerekiyor okurken). Yine islam düşüncesi içerisinde kabul edilen aristocu meşşai, işraki, naturalist, nihilist vb felsefi akımları da kısaca açıklıyor. Bu konulara ilgi duyanlar için akıcı ve anlaşılır bir kitap.
Norberg bu kitabında küresel kapitalizmi destekleyici argümanları ampirik, teorik ve etik açılardan ele alarak, ilgi çekici verilerle ve grafiklerle destekleyerek, ikna edici bir şekilde ortaya koyuyor.
Kapitalizmin merkezi unsurlarından olan küreselleşmeyi ve kapitalizmin dünyaya katkılarını sadece ekonomik açıdan değil toplumsal, kültürel, ahlaki açılardan da tartışan oldukça önemli bir referans kitap.
Kapitalizm karşıtlarının sıklıkla vurguladığı ithalatı azaltıp ihracatı arttırma arzusu, gümrük tarifeleri ile iç üreticiyi koruma, büyük şirketlerin fakir ülkeleri sömürdüğü ve ucuz işgücü arayışında oldugu iddiası, gelir eşitsizliği sorunları, çocuk işçilerin durumu, çok uluslu şirketler, kapitalizmin çevreye etkileri, sermaye piyasaları, açlık, fakirlik, afrikanın durumu gibi anahtar tartışma konularında somut veriler içerecek şekilde ve bu konuları genel okuyucunun anlayacağı bir üslupla anlatmış. Öyle ki kapitalizme karşı kişilerin bu bakış açısını yeniden gözden geçirmeniz gerekecektir. (kitabın çevirisi de çok iyi...)
Son zamanlarda beni bu kadar şaşırtan, gülümseten, üzen, her sayfası derya gibi bilgiyle dolu çok az kitap olmuştu.
Kitap, 11 bin yıldır insan hayatının tam ortasına yerleşen paranın tarih yolculuğuna çıkarıyor sizi. Sadece trampa para, mal para, tartı para, madeni para, kağıt para ve sanal para olarak altıya ayırdığı para tarihini değil, felsefesini, sosyolojisini, fiziki yapısını, ve hatta geleceğini de idrak etmenizi sağlıyor.
İçerisinde bazı ikna olmadığım bilgiler de olmadı değil, ama yine de Parayı aslında kim buldu, nasıl hayatımıza girdi, insanoğlunun yaşamında neler değiştirdi, tarihi ve ulusları nasıl şekillendirdi, hatta konuştuğumuz dilde bile kullandığımız birçok kelimenin nasıl paranın etkisiyle ortaya çıktığını güzel bir kurguyla anlatıyor.
Akıcı, akademik sıkıcılıktan uzak, herkese hitap edebilecek anlaşılır diliyle ilk sayfadan son sayfasına akdar temposu hiç düşmeyen böyle bir kitabın ülkemizde yazılmış olması da beni ayrıca mutlu etti. Zira Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti'ni de daha iyi anlamak için güzel bilgiler içeriyor. Arkasında da meraklıları için geniş bir kaynakçası var.. Velhasıl, okuyun bunu, pişman olmazsınız
Etkileyici
Bu kitabı 20'li yaşların başında okumuş olmayı daha çok isterdim. Geçen hafta okuyup kapağını kapattıktan sonra bir süre boşluğa dalıp düşündüm gerçekten. Dorian Gray'in Portresi insan ruhu, kibrin gücü ve eylemlerinize dair hiçbir bedel ödemeden yaşanacak bir hayatın doğuracagı problemler ile ilgili derin bir sorgulama. Hedonist bir aristokratın etkisinde kalan genç Dorian Gray, yaşam boyu gençlik ve güzellik karşılığında ruhunu şeytana satar ve o yaşam boyu genç ve güzel kalırken kendisinin portresi onun yerine yaşlanıp günahlarını da kaydeder. Roman, şeytanla yapılan bu alışverişin insan ruhu üstündeki etkilerini anlatıyor. Beni etkisi altında bırakan bir kitap oldu..
Zor..
Vücudumuzda neler olup bittiğine dair bilgi edinmek adına benim için faydalı oldu. Ama kitabın bu kadar sayılara, formüllere, hesaplamalara dayanmış olması zaten ketojenik diyet yapmayı düşünmeyen şahsımı buna yine ikna edemedi gerçekten çok zor bir beslenme tarzı bu, benim için uygun değil. yine de okunmasını tavsiye ederim. Emek verilerek hazırlanmış
