"Okumaya çalıştığımız ve içine bizlerin de
yazılmış olduğumuz bir kitaptır dünya" (s.92).
İçinde yaşadığımız dijital çağa rağmen iyi ya da kötü hemen herkesin kitaplarla ve kütüphanelerle bir ilişkisi vardır. Bir kitap tutkunu aşığın ilişkisini ise ancak bir kitap tutkunu aşığın anlayabileceğini düşünüyorum.
Gerçekten de bunu
"Günümüz insanları bıkkınlar. Seyahat
ediyorlar; hafta sonu tatili için başka
yerlere gidiyorlar. Televizyon onlara
dünyayı bir tabak içinde sunuyor..."
Bizim esas kitlemiz halktı. Başlıkları atanlar onlardı. Bugün bunu söylemek basmakalıp bir ifade olabilir ama dinleyici kitlemize saygı duyduk. Gerçekten saygı duyduk.
Kişinin yaşamında en önemli yeri, başarısızlıklar mı yoksa başarılar mı kaplar? Ben kişisel olarak başarısızlıkların, daha doğrusu başarısızlıkları aşma biçiminin daha önemli olduğunu düşünüyorum.