Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Kitap 350 sayfa gibi görünse de tamamı 169 sayfa. Gerisi makalelerin kaynaklarını içeriyor. Fazlaca bilimsel bir kitap olduğu için sağlık alanındaki okuyuculara tavsiye edebilirim. Onun dışında erkek bebek bekleyen anne adaylarının da faydalanabileceğini düşünüyorum. Yazar hikayelerle anlatım sağladığı için çok zorlayıcı olduğunu sanmıyorum, insanlarla iletişim kurmak zorunda kalan herkes okumalı..
Kuzenimin eşinin önerisiyle alıp okuduğum bu kitabın, okurunda ciddi farkındalıklar oluşturacak bir kitap olduğu kanısındayım.
Kadınlar olarak çoğu zaman erkeklerin bizleri anlamadığından yakınırız. Erkekler de kadınların çok naif ve kırılgan yapıda olmasından. Aslında kitap her iki tarafa da bu durumun nedenini açıklıyor. Erkeğin beyin yapısını, beynin içindeki salgılanan hormonları, hangi nörohormonun erkek anatomisinde ne işe yaradığını ve erkeğe neler yaptırdığını çalışma sonuçları ve araştırmalarıyla ortaya koyuyor.
Bunları açıklarken gözlemlediği danışanlarından ve danışanlarının ilişkilerinden örnek olaylar göstererek anlattığı için sıkmıyor, bir psikoloğun danışanlarını dinliyor gibi hissediyorsunuz.
Beni en şaşırtan kısım aslında cinsiyetçiliği yerleştirmemek adına her ne kadar çocuklara bebeklikten başlayarak her iki cinsiyete de ait olan renkleri ve oyuncakları kullandırmaya çalışsak da araştırmacıların anatomik olarak bunun mümkün olmadığını ortaya koyması ve hatta insanlar ve maymunlar üzerinde yapılan iki deneyle bunu çok net bir şekilde kanıtlamaları oldu. Buradan çıkarılan sonuca göre ebeveyn çocuğa bu konuda herhangi bir öğretide bulunmasa bile erkek çocuğu ortamda bir araba varken asla bir bebekle oynamayacaktır.
Hem bilgi dolu hem çok keyifle okuduğum, yer yer feminist damarımın tuttuğu yer yer onları anlayabildiğim, bazen de “erkek işte” dedirten bir kitap oldu.
Doğuştan gelen biyolojimizi anlamak, geleceği daha iyi planlamamamızı, kendimizi daha iyi anlamamızı ve yaşamı kolay kılmamızı sağlar. Bu sebeple kendine iyilik yapmak isteyen tüm kadınların ve kadınları anlamak isteyen tüm erkeklerin kitabı okumasını öneririm.
Gezerken rafta görüp, elimden bırakamamak….Çok sık yaptığım bir şey değil, sık olmasa da “tam bana göre” dediğim tercihler oluyor bu kitaplar. Orta Yaş ve Sonrası Kadın Beyni de bu kitaplardan biri. Birkaç gün öncesinde yakın gözlüğü reçete edilmiş birinin kolaylıkla uzanacağı bir kitap belki ama, iyi ki diyorum, iyi ki almışım.
Louann Brizendine
Her beyin kadın doğar. Bazıları erkek büyür.
Nöropsikiyatri öncüsü Dr. Louann Brizendine, kadınları anlatıyor hem de nörolojik gerçeklerle.
Kadınlar, erkeklerin hiç hatırlamadıkları kavgaları hatırlarlar.
Genç bir kız görünüşe fazla takıntılıdır.
Seks düşüncesi kadınların beynine gün aşırı uğrarken, erkeklerin hep aklındadır.
Yüzyıllardır süregelen kadın erkek tartışmasına kesin çözüm getiren muhteşem bir kitap.
Merak etmeyin kitapta amaç bir cinsiyeti kötülemek ya da üstün göstermek değil. Aksine neden bu denli farklı olduğumuzu fizyolojik olarak belgelerle açıklıyor yazar. Tarafsız bir şekilde bu tarz konuların ele alınması çok hoş. Hatta bu konuda okuduğum en tarafsız eser olabilir. Epey kanıtlar, bilimsel araştırmalar mevcut içerisinde. İsmine aldanmayın bence herkes okumalı. Belki bu sayede birbirimize karşı daha anlayışlı olabiliriz. Yoksa hayatımız sadece karşı cinsten şikayet ederek geçecek. Bir şeyleri kabullenebilmek adına başarılı bir kitap
Ben çok beğendim. Tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar.
Kitap bence en etkili bilgiyle başlıyor: erkek beyni ve kadın beyni fiziksel olarak bile birbirinden çok farklı.
1. Kimi kısımlar erkekte daha büyük, mesela cinsellikle ilgili bölge veya yaşanan bölgeyi koruma ve saldırganlıkla ilgili bölge; kimi kısımlar ise kadında daha büyük, mesela empatiyle ilgili bölge, cezalandırılma korkusu ve evhamla
Son 10 yılda bir erkek olarak kadınları anlamak için epey bir mesai harcadığımı söyleyebilirim. Okuyarak, gözlemleyerek, trendleri takip ederek, bilimsel verilere dayanarak ya da kadere teslim olarak bunun başarılabileceğine dair olan inancımı kaybetmiş durumdayım :)
Tıpkı "Erkek Beyni" kitabında olduğu gibi kadın beyninin fonksiyonlarını ve etkilerini hormonal, genetik ve bilişsel yönden inceliyor Louann Brizendine. Cinsellik, doğurganlık, sosyal ilişkiler, duygusal tepkiler, toplumsal statü... Devir değişse de, binlerce yıllık deneyimin DNA'larına kodladığı davranış biçimlerinin değişmesi zaman alacağa benziyor. Son 100 yılda toplumsal cinsiyet eşitliği hakkında çok önemli adımlar atılmasına rağmen Ataerkil gelenek bugün hâlâ etkisini sürdürmeye devam ediyor. İlkel atalarımız eş seçerken doğurgan, genç ve güzel kadın seçmeye özen gösteriyordu. Bugün de öyle. Diğer yandan ilkel kadın atalarımız da güçlü, yakışıklı, kendisini güvende hissettiren, evin geçimini sağlayan erkekleri tercih ediyordu. Bugün de öyle diyebiliriz. İstisnalar kaideyi bozmuyor.
İnsan beyninin binlerce yıllık evrimsel süreci anlamak, beynin bilişsel faaliyetlerini bilmek, duygu ve düşüncelerimizin nasıl şekillendiği hakkında bilgi sahibi olmak sanırım bundan sonraki ilişkilerimizde oldukça yararlı olacaktır. Bu yüzden Louann Brezendine okumalarını bu yönden zevkli ve faydalı buldum.
Popüler bilim kitapları hakkında şöyle bir söz vardır, genelde bilim insanları bu tür kitapları boş zamanlarında veya dinlenmek amacıyla yazarlar. Yılların vermiş olduğu birikim sayesinden bir oturuşta çabucacık yazılan, üstünkörü bilgiler ama hap bilgiler veren kitaplardır. Yine de merak edilen konular hakkında başlangıç olarak okunmasını keyifli