Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Erkek ve kadın beynine dair günümüzde halen devam eden çalışmalar var. Bu konuda erkek beyni büyük ölçüde araştırılmış olsa da, maalesef kadın beyni yeteri kadar bilinmiyor, bunda kadın beyninin girift yapısının da büyük rolü var. Bir diğer sebepte etnik ve ahlaki düzenden kaynaklanmaktadır. İşte bu eserde, elimizdeki sınırlı ve değerli bilgilerin
Popüler bilim kitapları hakkında şöyle bir söz vardır, genelde bilim insanları bu tür kitapları boş zamanlarında veya dinlenmek amacıyla yazarlar. Yılların vermiş olduğu birikim sayesinden bir oturuşta çabucacık yazılan, üstünkörü bilgiler ama hap bilgiler veren kitaplardır. Yine de merak edilen konular hakkında başlangıç olarak okunmasını keyifli
İnceleme yazabilmek için yazarı tanımayı, tanıyabilmek için de bu kitabın benzeri olan “Erkek beyni” kitabını okumayı, okuduktan sonra bu incelemeyi yazmayı kararlaştırdım.Yazarın kitaplarının içeriği ikisinde de aynıydı.Önce beyindeki hormonların bulunduğu alanların görsel bir şemasını, sonra hormonların işlevlerini daha sonra da yaşamdaki evrelerin üzerinde hormonların etkisiyle oluşan davranışlar anlatılıyor.Kitaplar bilimsel olmasına rağmen yazar o kadar hoş bir üslup benimsemiş ki okurken hiç bir problem yaşamayıp akıcı bir şekilde kitabı okuyabiliyorsunuz .Ben bir sağlıkçıyım, kadınlar ve erkekler hakkında her şeyi bildiğimi düşünüyordum.Ama kitaplardan öyle şeyler öğrendim ki hala şaşkınım.Öğrendiklerimi normal yaşantıma uyarlayarak hem kendimin hemde karşı cinsimin davranışlarını artık garipsemeyeceğim.Yazarın da belirttiği gibi : “ Tüm kadınların ve onları seven tüm erkeklerin mutlaka okuması gereken bir kitap!”.Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Kitabın ismine bakarak irite olanlardan mısınız? Çakma kişisel gelişim kitapları canınızı mı sıkıyor? Bütün kişisel gelişim kitaplarının birbirine benzediğini ve para tuzağı olduğunu mu düşünüyorsunuz? İşte bu kitap tam size göre; zira bir kişisel gelişim kitabı DEĞİL!
Louann Brizendine bir nöropsikiyatr. Yani bizim ülkede ne iş yaptığını bilen
336 syf.
8/10 puan verdi
Bu kitap da Kadın Beyni kitabında kadınlarda olduğu gibi erkekler üzerinde hormonların doğumdan yaşlılığa kadar olan etkilerini anlatıyor. Bunu yaparken bilimsel verileri okura kendi meslek tecrübesinden faydalanarak sunuyor. Önce bir olay başlıyor, sonra işin içine nöropsikoloji giriyor ve o olayın erkek beyninde hangi hormonların eşliğinde
Ergenlik çıkışlarıyla uğraşan bir kardeş ve her şeye ağlayan menapozlu bir anne ile aynı evde yaşayan bana acımış da yazmış yazar bu kitabı.
Dakikası dakikasını tutmayan, bir gülen bir ağlayan, önce kızan sonra gelip sarılan, inatlaşmaktan çatlamaya doğru giden insanlarla yaşamak nedir ben bilirim. Sizlerden de bilenler vardır.
Bu kitabı
Kitabı bir blog aracılığıyla tanıştığım bana göre her haliyle amazon kadını tavsiyesi üzerine keşfettim. Kitap, kadınların anne karnından ölümüne kadar değişen beyin fonksiyonlarını ve davranışlarını konu alıyor. Kitabı okurken kız bebekleri fazlasıyla gözlem altına almıştım. Annemden beklenmeyen davranışları anlamaya başladım;) Ve tabiki kendimi incelemeye almıştım. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
336 syf.
·
Puan vermedi
Çeviren: Gül Tonak
İçinden bir çok alıntı paylaşmak istesem de, kitapların telif hakları konusunda daha hassas davranmaya karar verdim ve Erkek Beyni kitabı için tüm haklarının saklı olduğu çok bariz bir şekilde belirtilmiş.
Erkek kadın farketmeksizin çok istifade edilebileceğini düşündüğüm bir kitap. Kapak tasarımı çok dolu ve itici duruyor, ancak bundan etkilenmemenizi öneririm.
Şu sıralar nörobilimlere merak duyduğum için okudum ve erkek beynine dair bir çok çarpıcı bilgi edinmiş olmak ufkumun genişlemesine vesile oldu.
Klişe olan "Kadınları anlamak, erkekleri anlamaktan daha zor" algımı yıktı.
Tekrardan, Allah'ın erkek ve kadın fıtratını ne denli nizâm üzere yarattığını, hormonlardan tutunuz beynin belli başlı bölgelerinde kadın ve erkek beyni arasındaki farkların gözetilerek yaratıldığına varana kadar, bu düzenin en ince ayrıntısına kadar Rabbimizin insanı ne kadar muhteşem yarattığını hatırlamış oldum.
Hiçbir çocuk fıtrat dışında yetiştirilmemeli.
Hatta şöyle söyleyebilirim; kitapta da vurgulandığı üzere, bir çocuk ana rahmine düştüğü andan itibaren zaten fıtrat üzere bir gelişim göstermekte. Onun cinsel eğilimine sonraki evrelerde şekil veren çevresinde (günümüzde ilaveten sosyal medya da çok büyük bir bölümünü işgal etmekte) gördüğü türlü türlü kadın ve erkek modelleri oluyor ne yazık ki.
Oysa ki doğal akışında, psikolojik ve pedagojik anlamda sağlıklı ortamda yetişen hiçbir erkek ve hiçbir kız çocuğu, cinsiyetine mugâyir hareketler geliştirmeyecektir kuşkusuz.
Erkeğin değerine dair ufkunuzu genişleteceğine inandığım bir kitap.
Selâm ve duâlarımla...
Viyana, 7 Nisan 2024
Kuzenimin eşinin önerisiyle alıp okuduğum bu kitabın, okurunda ciddi farkındalıklar oluşturacak bir kitap olduğu kanısındayım.
Kadınlar olarak çoğu zaman erkeklerin bizleri anlamadığından yakınırız. Erkekler de kadınların çok naif ve kırılgan yapıda olmasından. Aslında kitap her iki tarafa da bu durumun nedenini açıklıyor. Erkeğin beyin yapısını, beynin içindeki salgılanan hormonları, hangi nörohormonun erkek anatomisinde ne işe yaradığını ve erkeğe neler yaptırdığını çalışma sonuçları ve araştırmalarıyla ortaya koyuyor.
Bunları açıklarken gözlemlediği danışanlarından ve danışanlarının ilişkilerinden örnek olaylar göstererek anlattığı için sıkmıyor, bir psikoloğun danışanlarını dinliyor gibi hissediyorsunuz.
Beni en şaşırtan kısım aslında cinsiyetçiliği yerleştirmemek adına her ne kadar çocuklara bebeklikten başlayarak her iki cinsiyete de ait olan renkleri ve oyuncakları kullandırmaya çalışsak da araştırmacıların anatomik olarak bunun mümkün olmadığını ortaya koyması ve hatta insanlar ve maymunlar üzerinde yapılan iki deneyle bunu çok net bir şekilde kanıtlamaları oldu. Buradan çıkarılan sonuca göre ebeveyn çocuğa bu konuda herhangi bir öğretide bulunmasa bile erkek çocuğu ortamda bir araba varken asla bir bebekle oynamayacaktır.
Hem bilgi dolu hem çok keyifle okuduğum, yer yer feminist damarımın tuttuğu yer yer onları anlayabildiğim, bazen de “erkek işte” dedirten bir kitap oldu.
Erkek beynini ele alan yazarın bir kadın oluşu ön yargı oluşturmamalı. Anne karnından başlayıp bebeklik, çocukluk, ergenlik, gençlik, evlilik çağı, baba ve dede oluşuna kadar erkeğin psikolojik ve biyolojik değişimini okuyorsunuz. Kitapta yer yer batı kültürünün izlerini görüp İslamî bakışın eksikliğini hissetsem de genel itibariyle oldukça