Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.35
Van Gogh
• Vincent van Gogh'un kardeşi Theo'ya yazdığı mektupları biraraya getiren bir eser. Bu mektuplar, Vincent'in sanatıyla ilgili düşüncelerini, duygularını, yaşadığı zorlukları ve sanatsal mücadelelerini içeriyor. Sanatını şekillendirme sürecini, renkleri nasıl algıladığını ve resim yapma sürecini açıklarken kendi dünyasını da aktarır. Van Gogh Sanatı, yaşadığı hüzün ve zorluklarla mücadele ettiği bir kurtuluş ve ifade biçimi olarak görüyor..
Mektupların aynı zamanda Vincent'in yaşadığı dönemin sosyal, ekonomik ve sanatsal ortamına da ışık tuttugunuda belirtmeliyim.
İnsanın içinde bulunduğu duygusal durumun sanatı nasıl etkilediği ve sanatın insanın ruhunu nasıl beslediğinide açıkça görebilirsiniz..
Belirsizliklerle dolu hayatı ve sanat dünyasındaki yeri, Van Gogh'un mektupları sayesinde daha iyi anlaşılır hale gelmiş.Theo'yla olan yakınlığı ve duygusal bağları ise kardeşler arasındaki bu özel ve güzel ilişki oldukça net.
Dickens, Zola ve Tolstoy gibi yazarlardan etkilenmiş olmasının yanında empresyonizmin öncüsü olarak kabul edilen Van Gogh sanatı fovistler için üst düzeyde ilham verici ..
Ayrıca, 2018 yapımı "Van Gogh: Sonsuzluğun Kapısında" ve "Loving Vincent" filmlerini izlemenizi de öneririm. Keyifli okumalar
Theo'ya Mektuplar Sonrası
Vincent'ın kardeşi Theo'ya yazdığı mektupları derlemiş, 'Van Gogh' tarzının yaratıcısı yüzlerce esere de yeni, biraz buğulu bir pencere açmışlar.
Duvarında Yıldızlı Gece tablosu asılı olan, günü o şaheser ile ayan biri olarak, bu kitap benim ruhumun her sızısında ve benliğimin her tınısında yavaş yavaş aktı. Yalnız
Loving Vincent
Normalde de ressam olduğum için (hayatıma renk veren şeyde mütavazı olamam) ve bana ilham veren bir yazar olduğu için mektuplarını okumak sanki direkt konuşmak gibiydi, ve bir kez daha anladım neden yakın hissettiğimi zihni veya ruhu benimle çok benzer
136 syf.
9/10 puan verdi
Değeri öldükten sonra bilinen ressam Vincent Van Gogh'un, kardeşi Theo'ya yazdığı mektupların derlemesi... Resim tutkusu olanlar mutlaka okumalı. Mektuplarda birçok ressam ismi ve resme dair terimler geçmekte. Ressamlara ve terimlere dair pek bilgim olmasa da Van Gogh'un resme olan tutkusu, keşke ben de biraz olsun resim yapabilseydim dedirtti :) Mektuplar sayesinde Van Gogh'un iç dünyasına da yolculuk yapıyoruz... Kitabı okuduktan sonra, tamamı yağlı boya tablolardan oluşan "Loving Vincent" filmini de mutlaka izlemelisiniz ;)
Kırk Yılda Bir Umut Girdi İçime
Vaizlikten ressamlığa giden bir yaşam öyküsü ve bu anların yazıya dökülmesi. 
Vincent’in gençlik yıllarından ölümüne kadar olan zaman diliminde kardeşi ve sırdaşı Theo’ya yazdığı 600 kadar mektuptan bir kısmının derlenmesiyle oluşturulan bir kitap.
Mektupların sıralaması çok manidar olmuş. İlk başlarda hayata bakış açısı olumluyken ve yaşamayı
Bilinen ressamı daha yakından tanımak... Kitap; resimden, sanattan, Vincent'ın düşüncelerinden, hayatından oluşuyor. En çok da resmin onun hayatındaki yerinden... Daha öncesinde Loving Vincent filmini izlemiştim. Belki de kitabı daha iyi anlamamı sağladı. Onun hakkında ön bilgilere sahip oldum ama en çok mektuplarında anladım. Deli değildi sadece bu hayat için fazla bir insandı bazılarımız gibi. Kesinlikle yeniden okumayı düşündüğüm bir kitap oldu. Eminim sonraki okuyuşlarımda başka yerlerden anlayacağım onu.
Vincent'tan sevgilerle
Van Gogh'un özellikle patates yiyenler tablosu dikkatimi çok çekmişti onu bu tabloyla tanıdım ,ve daha sonra diğer ünlü tablolarını (yıldızlı gece , ayçiçeği tablosu) gördükten sonra Van Gogh vazgeçemediğim biri haline geldi . Çizimleri , tablolarında renk seçimleri boyayı kullanma biçimi diğer bir çok ressamdan çok farklıydı .
vincent Van Gogh 30 Mart 1853 ye Hollanda da dünyaya gelmiştir.1880'den sonra suluboya çizimlerle resme başladı. Van Gogh ilk gençlik yıllarında bir din adamı olmayı istiyordu fakat bundan nedense daha sonra vazgeçerek sanat alanına daha çok yoğunlaşmıştır. Bu dönemde maddi ve manevi olarak kardeşi Theo hep destek olmuştur . Yaşadığı zaman diliminde ressam olarak pek bir üne sahip değildir öyle ki sadece bir tablo satabilmiştir (daha sonra araştırıldığında kardeşi Theo'nun da bir tablo sattığı öğrenilmiştir.) Van Gogh başarısız olduğunu düşünerek yıllar geçtikçe derin bunalımlara girmiştir bu kardeşi Theo'ya yazdığı mektuplarda da anlaşılıyor. Son dönemlerinde ruhsal krizler geçirir , ilk krizinde kulağını kesecek kadar derin ruhsal bunalımlar bunlar . Kitabı okuduğunuzda Van Gogh'un iç dünyasını, yaşadığı zorlukları , eserlerini nasıl ve ne zorluklarla oluşturduğunu anlıyorsunuz
Kitapta Van Gogh'un ne kadar merhametli ve ince ruhlu olduğunu da anlayabiliyoruz (ki sokakta kalmış birçok kadına yardım elini uzatmış)
Van Gogh'a ilgi duyuyorsanız kesinlikle okumanızı öneririm edebi bir dille yazıldığı için sıkılacağınızı düşünmüyorum
(Film tavsiyesi : loving vincent )
"Hem hayat bize niçin bağışlandı; bedenimiz acı içinde kıvrandığı zaman bile yüreğimizi zenginleştirelim diye değil mi?”
"Dayanamıyorum artık Theo, yaşamın ağırlığına daha fazla dayanamıyorum. Unutmaya çalışıyorum, daha çok resim yaparak unutmaya çalışıyorum ama olmuyor. Kulağımdaki çığlıklara karşı koyamıyorum."
●●●●●●●
Herkese
Nereden başlayacağımı, ne diyeceğimi
bilemiyorum, yazmak istediğim o kadar çok şey var ki.. biliyorum ne kadar yazarsam yazayım Van Gogh’a olan sevgimi hala anlatmakta eksik kalacağım.
Van Gogh ile ilgili o kadar çok kaynak okudum, video izledim, Filmler ( Loving Vincent, Dr. Who 5. Sezon/10. Bölüm, Van Gogh sonsuzluğun kapısında,Vincent and
252 syf.
·
Puan vermedi
Bu eseri incelemeye başlamadan önce beni çok heyecanlandıran bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. Evet, ölümünden tam 132 yıl sonra, ölüm yıl dönümüne sayılı günler kala Van Gogh'un gizli bir otoportresi keşfedildi. Bu incelemeyi yazmamdan tam 10 saat önce keşfedilmiş ve ben bu haberi yeni gördüm. Bir okur için bundan daha güzel bir sürpriz
Ünlü Yıldızlı Gece tablosunun sahibi, “çılgınlık ve yaratıcılık biraradadır” söylemlerinin kanıtı olan hüzünlü ressam Vincent Van Gogh’u hepimiz duymuşuzdur. Kendisinin alışılmadık tarzı, “deliliği”, tablolarının canlı renkleri hepimizin kulaklarına bir yerlerden çalınmıştır. Peki hangilerimiz Van Gogh’un iç dünyasını ve yaşantısını gerçekten biliyor?
Bu kitap 1877’den ölümüne kadar geçen sürede Vincent’ın kardeşi Theo’ya yazdığı mektuplardan oluşmakta. Bu mektuplarla misyonerlikten ressamlığa geçişini, renklere tutkusunu, diğer ressamlar hakkındaki görüşlerini ve yaratıcılık uğruna gösterdiği çabayı okuyoruz Başlangıçta sağlıklı ve meraklı bir adamın zamanla nasıl ruhsal sarsıntılarla “deliliğe sürüklendiği”ne tanık oluyoruz.. Resim ve ressamlık hakkındaki görüşlerini öğreniyoruz.
Vincent Van Gogh’u tanımak ve anlamak için çok güzel bir eser. İçsel gelişimini size çok güzel hissettiriyor. Yalnız Vincent hakkında az buçuk bilgisi olan kesime daha uygun bu kitap. Çünkü adı geçen ressamları bilmek, Vincent’ın hayatının belli dönemlerinde başına gelenleri bilmek okumanızı kolaylaştıracaktır. Vincent’ı zaten seven ve kendisini merak eden hayranları için ise birebir bu kitap
Bu kitapla beraber aklıma 2017 yapımı Loving Vincent filmi geldi İzleyiciye görsel bir şölen sunan ve farklı bir tad bırakan o filmde de Vincent’ın ölümü sonrasına değinilmişti. O da herkese önerimdir
Herkese merhaba
Kitapla ilgili bir yorumda bulunmadan önce önerdiğim iki filme bakmanızı rica edeceğim sizden. Filmlerden birincisi : Loving Vincent.
2018'de en iyi animasyon Oscar adayı olan film, ünlü ressamın hayat hikâyesini tablolarını bir araya getirerek anlatmaktadır. Film, 65.000 kareden oluşmaktadır ve bu karelerin her biri, Polonya ve Yunanistan'da yer alan stüdyoyu ziyaret eden 125 kişilik profesyonel yağlı boya ressamı tarafından çizildi. Film, Van Gogh'la aynı tekniği kullanılarak tuval üzerine yağlı boya ile yapılan resimlerden oluşmaktadır.
İkinci film : Van Gogh Sonsuzluğun Kapısında.
2018 çıkışlı biyografik drama filmidir. Film, ressam Vincent van Gogh'un hayatının son dönemlerini anlatmaktadır.
Normalde önce kitap sonra filmi tavsiye edilir. Ancak yalnız bu eser için benim önerim önce filmleri izlemek. Benim gibi Van Gogh hakkında fazla bilgi sahibi değilseniz ve onu tanımak, anlamak istiyorsanız ilk olarak filmleri izlemelisiniz. Aksi taktirde kitapta geçen çoğu olayı ve karakteri zihninizde canlandırmanız zor olacaktır. Biyografik filmler olduğu için zaten herhangi bir sürpriz ile karşılaşmazsınız.
Kitap, Van Gogh 'un kardeşi Theo'yla dertleştiği mektuplardan oluşuyor. Böylelikle birinci ağızdan Van Gogh hakkında fikir sahibi oluyoruz. Onun resim tutkusunu, yaşadığı zorlukları ve çağdaşı ressamlarla olan ilişkilerini görüyoruz. Benim beğendiğim bir eser oldu. Siz de filmleri severseniz onu daha yakından tanımak adına bu eseri tercih edebilirsiniz.