Shania Twain- I Won't Leave You Lonely - //open.spotify.com/track/7I42b4RvdSrhwyVplBhTb3?si=wolJBeHPSJqIKdQeKUOzpQ En etkilendiğim sahneydi.
Çok merak ediyordum bu kitabı. Ama beklentimin altında kaldı. Hatta bazı yerlerde çok sıkıldım, gereksiz ayrıntı diğer kitaplarda olduğu gibi bunda da çok fazla var. Ne gerek vardı zırt bırta. Ya 350 sayfalık kitaplar olmuş 600 sayfa.
Her neyse Lucian ve Sloane iyilerdi. Geçmişleri iyiydi. Aralarındaki tansiyon fena değildi. Bir şekilde kendini okuttu.
Lucian da Knox gibi biraz kalın kafalıydı bu arada ama bence en iyi Nashdi.
Things We Never Got Over . Daha böyle small town havası hissettiriyor. Daha çok keyif almıştım onu okurken. Daha renkliydi diğerlerine göre sanki.
Bu seri de bitti böylelikle.
"Çarpmış olmalıyım. Az önce evleneceğimizi söylediğini duyduğumu sandım."
"İkinizin gitmesine izin verecek kadar aptal olduğumu mu sanıyorsun?"
Waylay, Lucian ve Nash hep bir ağızdan, "Evet." dediler.
Şair Lucian Tarafından yazılmış Icaromenippus: And Aerial Expedition (Gökyüzünde Bir Keşif Gezisi) adlı diyalogda anlatıcıya uçma yeteneği bahşedilir ve o da dünyayı yukarıdan izleme şansına erişir. Gözlerini dünyaya çevirdiğinde en zengin kişilerin, en büyük toprak sahiplerinin ve bütün ülkelerin yukarıdan bakıldığında oldukça komik bir şekilde küçük göründüğünü fark eder. Artık tüm bu savaşlar ve kaygılar gözüne oldukça önemsiz görünmektedir.