Trifon toprağı sevmez, ona hürmet ederdi.
Çünkü birçok sevdikleri orada, onun altında, aklın durduğu bir yerde yaşıyorlardı.
Fakat toprağın üstünde koşan, onun üstünde beş on para kazanmak kaygısıyla dönüp dolaşan insanlar ne tuhaf mahluklardı.
sen benim hiçbir şeyimsin
yabancı bir şarkı gibi yarım
yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
hiç kimse misin bilmem ki nesin
uykumun arasında çağırdığım
çocukluk sesimle ağlayarak
...
“Bazı insanlar bazı şeyleri hayatlarıyla değil, ölümleriyle ortaya koymak durumundadır.
Bu bir çeşit alın yazısıdır.
Bu alın yazısı da, başkaları tarafından okunamazsa hem ölünür ve hem de dünya bu ölümün anlamını bilmez; bu da bir alın yazısıdır ve en acıklı olanıdır.”
...
...
“Ben iyi değilim Bilge, seni son gördüğüm günden beri gözüme uyku girmiyor diyebilseydim.
Gerçekten de o günden beri gözüme uyku girmeseydi.
Hiç olmazsa, arkamda kalan bütün köprüleri yıktım ve şimdi geri dönmek istiyorum, ya da dönüyorum cinsinden bir yenilgiye sığınabilseydim.
Kendime, söyleyecek söz bırakmadım. Kuvvetimi büyütmüşüm gözümde.”
...
...
Bu yeryüzü bu gökyüzü iyi güzel amenna
Her işte bir hayır var doğru bunları geçmeyelim
Ama bıktım artık şerden hayır damıtmaktan
Misal şimdi yan yana uyumak var
Uyumamakta hayır var da
Uyumakta ne mahsur var
Bir güzel olsak ya senle bu anlaşmamazlıklar niye
...