Spoiler içerir
Binlerce yıl ötesinden toplumsal adaletin nasıl tesis edilebileceğini gösteren , hayatın bir çok yönüne değinmiş kurallar. Evet sert kurallar ama bu kurallar günümüzde uygulansa ne işinin hakkını vermeden yapan insan kalır, ne ana, baba ,ataya vefasızlık, nankörlük. Kimse kimsenin malına canına göz dikemez. Sakarya ve İstanbul
Bir Gün Tek Başına;
•Milliyet Yayınları 1974 Roman Yarışması Birincilik Ödülü ve
•1976 Orhan Kemal Roman Armağanı'nı alan,
Vedat Türkali'nin ilk romanı.
.
Vedat Türkali;
Taraflı bir yazar, bir eylem adamı ve
sorumluluk bilinci olan bir aydındır.
.
Romanın olay örgüsü 27 Mayıs 1960'ı önceleyen
bir sürece dayanmaktadır.
Halk Menderes
SOSYOLOJİ
- Kitap Tanıtımı -
İsmet ÇİFTÇİ
KÜNYE BİLGİSİ: Topçu: N. (2019). Sosyoloji. (9. Baskı). İstanbul Dergah Yayınları.
Nurettin Topçunun ‘Sosyoloji’ adlı eserinin ilk baskısı 1952 yılında basılmıştır. Son baskısı 1984 yılında yapılan 15. baskıdır. İncelediğimiz bu eser 1971 tarihli basılan eseri temel alarak hazırlanmıştır.
Sevgi dolu bir kitapla merhaba
Sevmek bir sanat mıdır? diye başlıyor kitap. Eğer sanatsa önce sanatın tanımını yapabiliyor olmak gerekiyor. Sanat, bir duyguyu emekle ilgiyle, üstün yaratıcılıkla, sabırla ve disiplinle ortaya koyabilme becerisidir. Işte sevgi sanatı da bu bağlamda anlam kazanıyor.
Erich Fromm varoluşu sevgiyle açıklar, diyerek
youtu.be/J7O4TKqgFIQ
KALBİ OLAN İZLEMESİN!
Kitap ile ilgili incelemeye başlamadan önce,Selahattin Demirtaş'ın mahkumiyetine sebep olan konuşmayı paylaşıyorum ki kitabı okuduğumu öğrendiği an takipten çıkan arkadaşlarıma onlarca yeni arkadaş eklensin ve nefret,hınç,öfke dolu mesajlarla dm kutum dolsun!
Bugün bazılarını çok rahatsız etmeye
Ev yapmak, aile ve toplum hayatının bir gereğidir. Toplumlar coğrafî şartlara, yaşama tarzlarına ve mali güçlerine göre evler yaparlar. Bazıları barakalarda, bazıları mağaralarda, bazısı kayaları yontarak, kimisi de çelik ve betonarme evlerde otururlar. Durum ne olursa olsun her ev şehrin bir parçası olmak zorundadır.
Yeni bir ailenin evlilik yoluyla teşekkül etmesini "ev-lendiler" şeklinde ifade edişimiz, aileyi bir ev çevresinde kümelenmiş bir birlik olarak görmemizdendir. Bizim kültürümüzde ev, yuvadır, baba ocağıdır, ailenin reisi evin direğidir. Ailenin annesi evin hanımıdır. Çocuklarımızın en çok zevk alarak oynadıkları oyun ev-ciliktir. Bizde ev, sadece kendi başına bir konut değildir. Ev, mahalleye açılan bir göz, aileyi bir araya toplayan yuvadır. Peygamber Efendimizin evle ilgili söz ve uygulamaları bizler için bir örnek teşkil etmelidir. Günümüzde ev hayatında çok odalar bir gerekliliktir, yüksek binalar da öyle. Fakat Allah Resûlü"nün yüksek binaların inşa edilmesi konusundaki çekincesi, insanın kendisini komşularından üstün görerek kibre kapılmasının, komşularını güneş ve temiz havadan mahrum bırakmasının önünü almak içindir. Bunda şehrin tevhid ruhuyla ahenkli bir yapı oluşturması arzusu da vardır. Hiçbir bina şehrin siluetini delip geçmemelidir. “Kim oldukları belirsiz deve çobanlarının yüksek bina kurmakta birbiriyle yarışmalarının kıyametin alâmetlerinden olduğunu” söyleyen (31) Allah Resûlü, bu sözüyle ahlâkî ve estetik duygularını yitirmiş ve maddeye esir olmuş insanlığı haber vermektedir.
31 B50 Buhârî, Îmân, 37.