Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
DERSİN Dağları kaplayan karlar, Coşupta akmaz mı dersin. Çiçeğe özlemli bağlar, Baharı görmez mi dersin. Ana baba olmayanın, Doğuştan garip olanın, Gözleri yaşla dolanın, Kaderi gülmez mi dersin. Tertemiz sever de adam, Sevdiceği derse tamam, Bir buse edince ikram, Yarine koşmaz mı dersin. Malı mülkü çoktur diye, Dışa bakıp paktır diye, İman yok bizdendir diye, Ölünce yanmaz mı dersin.             Mehmet SAĞLAM
Ve senin ve benim sözcüklerini keşfettik; toprağın bir sahibi oldu, kadın erkeğin malı oldu ve baba çocukların sahibi oldu.
Sayfa 14 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
544 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Zamanın Ötesinden Adalete Dair İpuçları
Spoiler içerir Binlerce yıl ötesinden toplumsal adaletin nasıl tesis edilebileceğini gösteren , hayatın bir çok yönüne değinmiş kurallar. Evet sert kurallar ama bu kurallar günümüzde uygulansa ne işinin hakkını vermeden yapan insan kalır, ne ana, baba ,ataya vefasızlık, nankörlük. Kimse kimsenin malına canına göz dikemez. Sakarya ve İstanbul
Hammurabi Yasaları
Hammurabi YasalarıNafiz Aydın · Alfa Yayıncılık · 20177 okunma
752 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bir Gün Tek Başına; •Milliyet Yayınları 1974 Roman Yarışması Birincilik Ödülü ve •1976 Orhan Kemal Roman Armağanı'nı alan, Vedat Türkali'nin ilk romanı. . Vedat Türkali; Taraflı bir yazar, bir eylem adamı ve sorumluluk bilinci olan bir aydındır. . Romanın olay örgüsü 27 Mayıs 1960'ı önceleyen bir sürece dayanmaktadır. Halk Menderes
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Cem Yayınevi · 05,2bin okunma
214 syf.
·
Puan vermedi
SOSYOLOJİ - Kitap Tanıtımı - İsmet ÇİFTÇİ KÜNYE BİLGİSİ: Topçu: N. (2019). Sosyoloji. (9. Baskı). İstanbul Dergah Yayınları. Nurettin Topçunun ‘Sosyoloji’ adlı eserinin ilk baskısı 1952 yılında basılmıştır. Son baskısı 1984 yılında yapılan 15. baskıdır. İncelediğimiz bu eser 1971 tarihli basılan eseri temel alarak hazırlanmıştır.
Sosyoloji
SosyolojiNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2010218 okunma
125 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sevme Sanatı
Sevgi dolu bir kitapla merhaba Sevmek bir sanat mıdır? diye başlıyor kitap. Eğer sanatsa önce sanatın tanımını yapabiliyor olmak gerekiyor. Sanat, bir duyguyu emekle ilgiyle, üstün yaratıcılıkla, sabırla ve disiplinle ortaya koyabilme becerisidir. Işte sevgi sanatı da bu bağlamda anlam kazanıyor. Erich Fromm varoluşu sevgiyle açıklar, diyerek
Sevme Sanatı
Sevme SanatıErich Fromm · Payel Yayınları · 199518,6bin okunma
Reklam
140 syf.
9/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
İNANDIKLARIN İÇİN SANATLA EL ELE VERDİĞİN SAVAŞ!
youtu.be/J7O4TKqgFIQ KALBİ OLAN İZLEMESİN! Kitap ile ilgili incelemeye başlamadan önce,Selahattin Demirtaş'ın mahkumiyetine sebep olan konuşmayı paylaşıyorum ki kitabı okuduğumu öğrendiği an takipten çıkan arkadaşlarıma onlarca yeni arkadaş eklensin ve nefret,hınç,öfke dolu mesajlarla dm kutum dolsun! Bugün bazılarını çok rahatsız etmeye
Seher
SeherSelahattin Demirtaş · Dipnot Yayınları · 201711,3bin okunma
En büyük günahlar: Sihir, büyü. İntihar etmek. Yetim malı yemek. Faiz yemek. Namuslu kadına iftira. Ana baba hakkına tecavüz. Yalan yemin. Yalancı şahitlik. Zina. Livata. Komşuya eziyet. Hırsızlık. Allah'ın rahmetinden ümitsiz olmak.
Sayfa 108 - Büyük DoğuKitabı okudu
Ev yapmak, aile ve toplum hayatının bir gereğidir. Toplumlar coğrafî şartlara, yaşama tarzlarına ve mali güçlerine göre evler yaparlar. Bazıları barakalarda, bazıları mağaralarda, bazısı kayaları yontarak, kimisi de çelik ve betonarme evlerde otururlar. Durum ne olursa olsun her ev şehrin bir parçası olmak zorundadır. Yeni bir ailenin evlilik yoluyla teşekkül etmesini "ev-lendiler" şeklinde ifade edişimiz, aileyi bir ev çevresinde kümelenmiş bir birlik olarak görmemizdendir. Bizim kültürümüzde ev, yuvadır, baba ocağıdır, ailenin reisi evin direğidir. Ailenin annesi evin hanımıdır. Çocuklarımızın en çok zevk alarak oynadıkları oyun ev-ciliktir. Bizde ev, sadece kendi başına bir konut değildir. Ev, mahalleye açılan bir göz, aileyi bir araya toplayan yuvadır. Peygamber Efendimizin evle ilgili söz ve uygulamaları bizler için bir örnek teşkil etmelidir. Günümüzde ev hayatında çok odalar bir gerekliliktir, yüksek binalar da öyle. Fakat Allah Resûlü"nün yüksek binaların inşa edilmesi konusundaki çekincesi, insanın kendisini komşularından üstün görerek kibre kapılmasının, komşularını güneş ve temiz havadan mahrum bırakmasının önünü almak içindir. Bunda şehrin tevhid ruhuyla ahenkli bir yapı oluşturması arzusu da vardır. Hiçbir bina şehrin siluetini delip geçmemelidir. “Kim oldukları belirsiz deve çobanlarının yüksek bina kurmakta birbiriyle yarışmalarının kıyametin alâmetlerinden olduğunu” söyleyen (31) Allah Resûlü, bu sözüyle ahlâkî ve estetik duygularını yitirmiş ve maddeye esir olmuş insanlığı haber vermektedir. 31 B50 Buhârî, Îmân, 37.
1.000 öğeden 751 ile 760 arasındakiler gösteriliyor.