Annemin meşhur ve hiç bitmeyen “Zarokê Xelkê” adlı şiirini dinliyorum. Şiirin manası çok derin…
RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ) ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU
İbn Kayyım el-Cevziyye, İgasetu’l-Lehfan fi Mesayidi’ş-Şeytan adlı eserinde
der ki:
Peygamberlerden başkaları, şahsî düşüncelerinde ve ilhamlarında hata da ederler,
isabet de. Onların zan ve ilhamları, düşünceleri ve hatıraları
80, Allah’ın kulları için delil ve
hüccet niteliği taşıyamaz.
Allah’ın ilhamına mazhar olanların sadatı, ashab-ı
Özdemir Asaf'in dedigi gibi...
"Ne zaman imkansızı seversen, işte o zaman gerçek seversin."
Sevginin belki de gerçek anlamı imkansızlıktır.
Bu anlamı bile bile yola çıkmalı insan.Çünkü birine kavuşmak umuduyla yalnızca sevilmez. Ona dair bütün
imkansızlığı da beraberinde göze alıp öyle sevebilmeli
insan.Hem sevginin yarasi olmuş olmasaydı, manası hiç bu kadar derin olur muydu?Leyla'lar, Asli'lar, Kerem'ler, Menun'lar ve daha örnek sayabileceğim onlarca insan olmuş olmasa, aşkın bu denli büyük ve uğrunda bir çok şeyi göze alabilecek kadar cesur olduğunu belki de hiç bir zaman idrak edemeyecektik.Zira sevgi, cesur olmayı gerektirir. Dahası çaba...Ama bazen de ne kadar çabalarsan çabala olmuyor. Sonra mı?İmkansızlığı sevmeyi öğreniyorsun.Kalbinde derin bir yara ile yaşamayı...
En yakın yabancı
Şehre onurlu bir sadakatın varlığını batırarak
Üstümü çarptırıp karışık hesaplara
Göğsümde kahramanca bir gürültü
Kabaran bir kımıltı yükseltiyor
Nabzımdan arta kalan çiçek tortuları için
Herkesin içinde kaba ,kaypak ihanetleri
Bir kenara ittirip
Temize çıkmak için
Feraget edilmiş bir hayattan
En yakın yabancıyı bulmak için
En yakın
“Ne zaman imkansızı seversen,işte o zaman gerçek seversin.”
Sevginin belki de gerçek anlamı imkansızlıktır. Bu anlamı bile bile yola çıkmalı insan. Çünkü birine kavuşmak umuduyla yalnızca sevilmez. Ona dair bütün imkânsızlığı da beraberinde göze alıp öyle sevebilmeli insan.
Hem sevginin yarası olmuş olmasaydı,manası hiç bu kadar derin olur muydu?
Leylalar, Aslılar, Keremler, Mecnunlar ve daha örnek sayabileceğim onlarca insan olmuş olmasa, aşkın bu denli büyük ve uğrunda bir çok şeyi göze alabilecek kadar cesur olduğunu belki de hiçbir zaman idrak edemeyecektik.
Zira sevgi, cesur olmayı gerektirir. Dahası çaba…
Ama bazen ne kadar çabalarsan çabala olmuyor. Sonra mı?
İmkansızlığı sevmeyi öğreniyorsun
Kalbinde derin bir yara ile yaşamayı…
Özdemir ASAF
Neden alim yetiştiremiyoruz?
Prof.Dr. Mehmet Akif Koç’un konuşmasından geniş bir özet sunuyoruz:
Hicri ilk üç asırda ne zaman ne gerekmişse ulema onu görmüş ihtiyacı karşılama teşebbüsüne girişmişler. Mesela Hicri dördüncü asırda İbn-i Nedim’in fihristiyle karşılaşıyoruz, daha önce yok. Dört asır boyunca bütün alanlarda ilim kaleme alınmış,
Bunu çok garip buldum hep azizim.Benim lafımın karşılığında söyleyecek laf mı bulamıyorlar? Bu derin sessizlik içinde beni dinleyip gizemli şekilde ortadan yok olmanın bir manası olmalı.Kalmak için bana itiraz eden yok, çaba gösteren hiç yok
Dostoyevski, Puşkin, Çehov, Gorki
_Lev Tolstoy_
_Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için, güneşin doğduğunu sanırlar.
_İnsanları yalan söylеdiklеrindе dinlеmеyi sеvеrim. Çünkü, olmak istеdiklеri ama olamadıkları insanları anlatırlar.
_Hayat bizi dört işlеmlе sınar. Gеrçеklеrlе çarpar, ayrılıklarla bölеr, insanlıktan çıkarır vе sonunda topla kеndini dеr.
_Bozuk para, insanın
Öylesine derinden düşünenler vardır ki canları sıkılır onların kafalarını ezmeleri gerekir düşüncelerinden ötürü. Kızgınlığım var kendime ama beni ben yapan bu adam nasıl olurda bu kadar kopuk yaşar bilmem. Volkanlar arasından çıkmışcasına içi tutuşup yanan yürek buz kesiyor sanki iniltilerim artık bir kulak ötesi. Keyfimin kahyası olmayanlara
Dert nimet bunun farkında olmak ise nasip işidir!
"Sermayem derdimdir, servetim âhım."
Derin ve mânası yüksek bir cümle. Belki de bir cümleden çok çok daha fazlası..
İnsanı insan kılan da derdi değil miydi? Bazı dertler nimettir oysaki ama tabi ki bilene.
Lakin derdin de bir kalitesi var.
Her derdin bir olmadığı gibi bunu fark etmek de zor değil.
Şöyle bir göz gezdirin insanlara. Bir bakın dertlerine belki de dert dediklerine. Neye gönül bağlarsa o yöne meyil eder ya insan.
O halde neden güzele gönül bağlamak varken biz hala kukla misali bir o yana bir bu yana savrulmayı kabul edip de hiç olmayacak kişilere bel bağlıyor da ömrümüzü hiç uğruna heba ediyoruz?
En trajikomik olanı da "Kendi hayatını kaçıran başkasının hayatını kurcalamanın derdini taşıyor."